Sabahın erken saatlerinde bahçede olmak çok hoşumuza gidiyor.
Oğuz erkenden kendi sebze bölümüne gidip kontrollerini yapıyor, mini sepetine topladığı çilekleri-dutları getiriyor. Daha sonra yeni yeni başlayan sebzelerini toplamak çok hoşuna gidiyor. Önce kahvaltı için tek tük olmaya başlayan hıyarları getiriyor, daha sonra da yemek yapmam için sakız kabaklarını topluyor.
En hoşuma giden taraf da onları bana getirirken yüzündeki mutlu ifade.
Ben de gülleri kontrol ediyorum, sardunyalara göz atıyor, balkonu yıkıyorum.
Kahvaltı sofrasını balkona kuruyoruz, kuş sesleri arasında hafif serinlikte sakin kalvaltı ikimizin de çok hoşuna gidiyor.
Topladığı hıyarları yıkayıp sofraya getirme işi ona ait, o kadar mutlu ediyor ki onu.
Kahvaltı sonrası keyif çaylarımızı balkondaki salıncakta içiyoruz.
Balkonda iki tane salıncağımız var, birine o uzanıyor, diğerine ben. Ama şimdi yer değişikliği yapacağız zira ilk salıncağın hemen arkasındaki ıhlamur ağacı çiçeklerini açtı, mis gibi kokular salıyor ama polenleri bana allerji yapıyor. O salıncağa Oğuz yatacak, biraz daha uzağındakine de ben.
Balkon kenarındaki clematislere sert budama yapmıştım, şimdi iyiden iyiye tırmanmaya başladılar.
Balkondan kareler.
Ihlamur çiçekleri....