View Single Post
Eski 26-12-2014, 00:36   #1146
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,965
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lathspell Mesajı Göster
Sayın MeyveliTepe, şu 1133 nolu mesajınızı okurken nedendir bilmiyorum ; milliyetini bilmememe rağmen İsviçreli olabileceğine kanaat getirdiğim bilim adamlarının türlü türlü kapakları inceledikleri görüntüler gözümün önüne geldi, geçti. Tabi biz mutfakta kavanozlar tencereler için olan kullanımına vakıfız, onun ötesindeki kullanımları bizi aşıyor. Ancak bilimin önünde de durmamak lazım tabi...

Kişisel görüşüm, bir insan bir konuyu ne kadar iyi bilirse bilsin, bildiğini iletmeyi başaramıyorsa bu bilginin (kullanabiliyorsa şayet) kendinden başkasına faydası olamaz. Bir şiiri okurken ne kadar bağırdığı değil gerektiğinde vurgu yapabildiği ya da yapamadığıyla dinleyenlerini artı ya da eksi anlamda etkiler yorumcu. Hatta bazı yerlerde öylesine bağırmaz, öylesine çınlamaz ki sesi içiniz titrer.

Sonuç olarak işin şakası dokundurması bir kenara, burada büyük bir hata var gerçekten ve bunu görüp, algılayıp, özür dilemek de hatta sükut edebilmek bile kişinin kendine katabileceği bir değerdir. Egosundan uzaklaşıp içsel anlamda zenginleşebilme şansıdır, böyle de görebilmek lazım sanırım.
#1133 numaralı mesajda bilimsel araştırmalara ait makalelerle desteklenen gerçekler çok özetle:

Fulvik asitlerin;
  • bitki kökleri ve yaprakları tarafından alınabildiği,
  • metallerle kompleksler oluşturduğu ve bunları köklerden ve yapraklardan bitki dokusuna taşıdığı,
  • fulvik asitlerle komplekslenmiş metallerin bitki içerisinde köklerden yapraklara taşınımının kolaylaştığı
  • Bunların da bitkilerin gelişiminde ve verimliliğinde olumlu etkiler yaptığı
sonuçları çıkarılabilir.

Muhterem zatın "dr bilmem ne" dediği Dr.Pettit'in linkini verdiğim makalesi, Texas A&M üniversitesi bünyesinde 2004 yılında yayınlanmış, humik maddelerle ilgili detaylı bilgi içeriyor. Ben sadece fulvik asitlerle ilgili bir paragrafını çevirmiştim. Bu makale farklı araştırmacıların en az 20 başka çalışmasında referans olarak kullanılmış. Dr.Pettit bu makalesinde fulvik asitlerin yukarıda listelediğim fonksiyonlarından bahsetmektedir.

ABD tarım bakanlığının dökümanı ise fulvik ve humik asitlerin bitkiler tarafından hem kökler hem de yapraklar tarafından alınabildiğini (köklerden alımın daha etkin olduğunu da belirtmişler), bu malzemerin aynı zamanda çok iyi iz element şelatlayıcısı olduğu yazmışlar.

Bir çok dökümanda humik madde içeren leonardit, ahır gübresi, toprak, kompost gibi malzemelerden farklı oranlarda da olsa humik ve fulvik asit elde edilebileceği yazılıdır.

Aynı mesajda adını verdiğim üç makale, leonardit kaynaklı olmayan humik ve fulvik asitler kullanılarak yapılan araştırmalara aittir ve görüldüğü kadarıyla sonuçları da gayet olumludur.

Bütün bu makaleleri geçtiğimiz şubat ayında, yapacağım hidroponik denemelerinde metal şelatlayıcı olarak fulvik asit kullanıp kullanamayacağını anlamak için gözden geçirmiştim. Bitki fizyolojisini bir nebze olsun anlamada hidroponik uygulamaları herkese tavsiye ederim. En azından bitki beslemeyi kavramada çok didaktik. Yaptığınız bir şeyin etkisini çok hızlı görmenizi sağlar.

Fulvik asitlerin metal şelatlamanın da ötesinde ilave potansiyel olumlu etkileri olabileceğini anladığımda hidroponikte iz element şelatlayıcısı olarak fulvik asit kullandım ve bitkiler hiç iz element eksikliği belirtisi göstermediler.

Bu konudaki bilimsel bulgular yeni değil. Bazıları onlarca yıl önce yayınlanmış ve literatüre tam manasıyla girmiş. Konu ile gerçekten ilgili birinin bilmemesi mümkün değil.

Tahmin edeceğiniz gibi, bilgi gökten zembille inmiyor. Biribiriyle ilişkili bulguların birikimiyle oluşuyor. Bu yüzden her araştırma, kullandığı tüm önceki bilgilerin referanslarını verir ki, neyin üzerine yeni bir bilgi konduğu izlenebilsin.

Uzun lafın kısası, bir şeyi iyi bilen bir kişi bu bilginin nereden geldiğini, hangi birikimin sonucu olduğunu da ifade etmeye muktedirdir. Bildiğini söylediği şeyin tam tersi başka bir bilgi var ise ve bunların kaynağı da belirtilebiliyor ise, ya eşdeğer kaynak gösterir ve çelişen bilgiler objektif olarak ortaya konur, ya da yurdum usulü kişiselleştirilip bayağılaştırılarak saldırıya geçilir. Söylediğim gibi, ilk kez görmüyoruz maalesef.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön