26-02-2012, 07:06 | #181 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Günaydın Sevgili Yücel bey, çok teşekkür ediyorum, eh acemilik böyle bir şey İyi ki sizler varsınız, sizin gibi güzel dostlar sayesinde biz de bahçemizi geliştirip güzelleştireceğiz. |
26-02-2012, 07:25 | #182 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,427
|
ben Doğayla Barışık yaşıyorum:)
resmi kaldırma mı isterseniz kaldırırım |
26-02-2012, 08:26 | #183 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Yıllar önce rahmetli dedem, babaannem vefat edince, minicik babamı da yanına alıp Malatya'dan Amasya'ya geliyor. Orada mavi gözlü, güzel gönüllü bir bayanla evleniyor. O sırada Rus harbine katılıyor Sibirya da esir düşüyor. Gövdesi şarapnel parçalarıyla delik deşik. Savaş meydanında cesetler atılmak üzere toparlanırken inlemesini duyan insaflı bir Rus askeri tarafından yaralı Rus askerleriyle birlikte hastaneye götürülüyor. Dedem heybetli ve çok yakışıklı, çar ordusunda Paşa'nın kızı dedemi hastanede görüp aşık olup hastalanıyor. Tek evlat ve kara sevda, bir türlü iyileşemiyor, günden güne sararıp soluyor, ve nihayet paşa kızına kıyamıyor ve tutsak dedemi serbest bırakıp kızıyla evlendiriyor. Sibiryada çok zehirli yılanlar ve şamanlar var biliyorsunuz. Dedeme beyaz bir ehram giydiriyorlar ve boynundan içeriye envai tür yılan Efsunluyorlar ve dedem yılanlarla konuşup anlaşabiliyor. Paşanın kızından bir oğlu oluyor, artık hanedanda nüfuzlu bir damat ama aklı hep memleketinde bıraktığı minicik oğlunda, üzüntüden hastalanıyor. Paşa kızı öyle aşık olmuş ki dedeme, yaşasın yeter ki, benden uzakta olmasına razıyım diyerek dedemin kaçmasını sağlıyor. O sırada güzeller güzeli Fadik babannem evlere temizliğe, çamaşıra giderek elleri parçalanması pahasına minik emanetinin büyümesi için çabalayıp duruyor. Nihayet dedem memlekete dönüyor oğluna ve fedakar eşine kavuşuyor. Yıllar geçiyor, babam evleniyor çocukları oluyor. Zaman zaman uzaklara dalıp sılada bıraktığı oğluna dertlenip gözleri bulutlansa da, rahmetli dedeciğim başına bir iş gelir korkusuyla babamın gidip kardeşini arayıp bulmasına izin vermiyor. Evimiz ferhat ile şirinin dağlarının yamacında. Bir gün ablam bahçede gördüğü kocaman kara yılandan korkup çığlık çığlığa dedeme sarılıyor. Dedem eline 2 metrelik yılanı alıp bir daha benim evimden uzak dur çocuklarıma görünüp korkutma diyerek azarlıyor ve fırlatıp atıyor. Yılan hızla uzaklaşıyor, o günden itibaren de dağın eteğindeki yılanlar kimseye gözükmüyor. 9 yaşıma kadar o dağlarda oynadım çiçek topladım ben de görmedim. Belgesellerde yılan gördüğüm zaman ürker ve korkarım. Ablam anlatmıştı bu hikayeyi korkma biz efsunluyuz, yılan sana gözükmez ve zarar vermez diyerek, ben de belki masal tadında olduğu için ya da inanmak hoşuma gittiğinden inandım Sığla ormanlarında çekim yapıyoruz, Yaslandığım kovuğun içinde kıvrılmış kocaman yılan, eşim ve çekim ekibindeki arkadaşlarım görüyor ama ben baktığım halde fark edemiyorum. Onlarda korkmayayım diye bana söylemeden çekim bahanesiyle başka tarafa çağırıyorlar uzaklaşıyorum. Köydeki bahçemizde eşim çeşme başında su içen engerek-yılan görüyor ben görmedim. Bir gün seranın yanında sarı kırmızı bir dalganın hızla akıp kaybolduğunu gördüm, hayal gibi. Kalın ve uzundu, ama renk çok hoştu. Kedi olsa bu kadar büyük olamaz, şekerim düştü hayal gördüm sandım. Eşime sorduğumda kocaman bir ok yılanının seranın arkasına geçtiğini söyledi. Yani ben halâ bu bahçede çalışıyorum Sizinle paylaşmak istedim. Bu arada güzel annenizin ellerinden öpüyorum. İnşallah bir gün o nefis içli köftesinden yemek nasip olur. Çocukluğumda yediğim tarife göre yapılmış nefis bir lezzet. Düzenleyen Doğayla Barış : 27-02-2012 saat 10:36 |
26-02-2012, 10:47 | #184 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Sığla kemanı: Yıkılan bir sığla ağacının gövdesinden yapılan keman, bir üniversitemizde öğretim üyesi olan Lütiye / Enstrüman yapım hocası arkadaşımızın yaparak bana armağan ettiği dünyada emsali bulunmayan nadide mücevher. Gurur ve mutlulukla aldım. Keman en içli sese sahip çalgılardan birisi. Yok olan sığla ormanlarının feryadını en iyi şekilde sığla gövdesinden yapılan kemanın seslendireceğini düşündük. Ve özel izinle yetkililerden aldığımız bu işe uygun nitelikte ağaç parçasını keman yaptırmak üzere ilgililere gönderdik. Büyük emek ve özveri isteyen bu çalışma bir yıl sürdü. Tamamlandığında arkadaşımız emeğine karşılık herhangi bir ücret talep etmeden, meydana çıkan sanat eserini armağan etti. Konserlerimizde, Konservatuvar da öğretim üyesi bir arkadaşımız bizlere eşlik ediyor ve sözleri bana, müziği eşime ait olan sığla şarkımızı seslendirirken keman sololarla renk katıyor. Ağacımızın adı Sığla (Ağacın gövdesinden özel işlemlerle 6 aylık bir süreçte şifalı yağ elde ediliyor, adeta özü sağılıyor, sığla - sığala - sağmaktan geliyor ). Halk arasında, binlerce yıldır süren bir gelenekle, ağacın kabuğundan oluşan buhur, özel günlerde negatif enerjiyi ve kötü ruhları dağıtması için tılsımından yararlanmak amacıyla yakılarak tütsü yapıldığından günlük diye tabir ediliyor. Botanikte geçen latince adı liquid amber oriantalis. ( Mis kokulu balzam ) Günlük de derler bana, liquid amber oriantalis Her derde devayım ben, kalplere şifayım ben Akdeniz'in tılsımı, liquid amber oriantalis Sığlaaaa, sığlaaaa, sığla sığla sığla.....la la la la la... Düzenleyen Doğayla Barış : 27-02-2012 saat 10:19 |
26-02-2012, 10:54 | #185 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Keman derslerim devam ediyor ama ilerleme yavaş. Dün konserde hocamız az eksersiz yaptığım için sitem etti. Hem Şarkısını söyleyip aynı anda da kemanı çalmam mümkün olamıyacağına göre bu iş biraz uzayacak sanırım Ama yeni bir dala da ilgi duymaya başladım gibi... |
26-02-2012, 11:31 | #186 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-01-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,909
|
Sevgili doğayla barış...Kır çiçeklerine de sahifenizde yer vermeniz beni çok mutlu etti...Çünkü onlar kıyıda köşede kalmış ama incelendiklerinde; birer tabiat harikası renk ve şekil arz ettikleri gözlenir...Çiçek odasındaki musiki keyfinize de bayıldım.... Bu meyanda sellukanız çiçek tomurcuğu vermiş...sakın şu an yerini değiştirmeyiniz...Çünkü ben aşık olduğum bu çiçeğin çiçeklerini yazın açmadan kaybettim..Ve göremedim... Bende bahçeye iki selluka yı deneme amacı ile dikmiştim..Bu mevsim sonunda ne olduğunu anlayacağım..İnş.donmamışlardır... Bahçeniz dostlarınız, ve siz harikasınız...Güzel insanları resimlerden dahi görmek beni mutlu etti..) sağlıklı ve mutlu kalınız....Sevgiler selamlar....Güzel arkadaşım....) NOT::: Son iki resminizi şimdi gördüm...Kemanınız ve siz tablo gibi olmuşsunuz...Tebrikler...Tebrikler Enstrüman çaldığınızı bilmiyordum......Bateri de çok yakışmış canım....)) |
26-02-2012, 12:33 | #187 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Sayın Doğayla Barış; Dedenizin hikayesini okurken çok etkilendim. Ne çok roman gibi yaşamlar geçmiş memleketimde dedim. Benim de dedelerimin, büyük büyük dedelerimin hikayeleri çok etkileyici. Atalarımızı ve yaşadıklarını bilmek gurur veriyor. Bunları sorumlukla çocuklarımıza da aktarmak lazım. Zira ben çok şey bilmeme rağmen, kuzenlerim benden öğrendiklerinde hayrete düşmüşlerdi. Oysa dedemin çocukları tüm hikayeleri biliyor ama çocuklarına aktarmamışlar. kuzenler anne babalarına öyle mi diye sorduklarında anca coşup anlattılar. Ben şanslıyım. Dedemle çok konuşurduk. Neyse çok uzattım ama etkilendiğimi nasıl ifade edeyim bilemedim. Hediye kemanın size özel olması, bir hazine değerinde... Yapanı da bildiğinizden, kim bilir ne kadar gururlanıyorsunuzdur. İnşallah zamanla çok iyi çalabilirsiniz. Şöyle bir sayfalarınızı gezdim de, hayat dolu bir insan olduğunuzu gördüm. Ne güzel, memleketimizin artık karamsarlıktan silkelenip bizden etkilenmesi ve yaşamın tadını saygı ve sorumlukla ve gururla yaşaması lazım. Ben kendi etrafımda kıpırtılar görüyorum. İnşallah çocuklarımızı daha da bilinçli bireyler olarak yetiştiririz. Yemyeşil bir doğayı hakediyorlar. Hepimiz cennet gibi doğayı hakediyoruz. O yüzden kolları sıvayalım, şimdi emek zamanı... Saygı ve sevgilerimle... |
26-02-2012, 17:22 | #188 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Dogayla Barış,Geçen sene tatilimizi sizin diyarlarda geçirmiştik.Mevlam oralara öyle bir güzellik vermiş ki ,doğa insanı adeta içine çekiyor ve seyrine doyum olmuyor.Bahçeniz bir harika ellerinize sağlık.Keyifli günler geçirmenizi dilerim.Sağlıcakla kalın. |
26-02-2012, 21:48 | #189 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-01-2010
Şehir: istanbul-kemaliye
Mesajlar: 1,281
|
Sevgili Doğayla Barış; Sizin oralara artık bahar yavaş yavaş geldi çiçekler kendilerini göstermeye başlamış. Düğün çiçeği çok güzel bizim bahçede de bol miktarda var. Dedenizin hikayesi hakikaten Ferhet le Şirine taş çıkartacak cinsten çok hüzünlü bir hikaye. Kemanınız o güzel omuzunuzda küçük bir bebek gibi çok güzel yakışmış Müzik ruhun gıdasıdır derler ya çok doğru ama çalma kabliyetim yok. Neyse siz dostlarımın bilmesi yeter. Sevgiyle kalın... |
27-02-2012, 15:51 | #190 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
|
|
27-02-2012, 16:15 | #191 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
Keman benim ilk tanıştığım müzik aleti. Bursa'ya taşındığımızda ilkokul 3. sınıfa gidiyordum. Yeni taşındığımız için kimseyi tanımıyorum tabi ki, evimizi bahçemi çok özlüyor, her gece rüyamda bahçedeki bodur asmalardan yattığım yerden üzüm yediğimi görüyordum. ( bunu yapmak çok hoşuma giderdi ). Yemeden içmeden kesilmiştim. Gıdasızlıktan anemi olmuş, düşüp düşüp bayılıyordum. Taşınırken babam bütün oyuncaklarımı arkadaşlarıma hatıra olarak armağan etmemi istedi. Gittiğimiz yerde yenilerini alacağına söz vererek. Daha fazlasını aldı ama çok mutsuz bir çocuk olmuştum. Aslında hatıraların beni üzmesini önlemek için bunu yapmıştı ama rüyalara engel olamadı. Mahalleden arkadaşım Nilgün şimdi kim bilir nerelerde... Elim bir kazada ailesini kaybetmiş, halasının yanında kalıyor. Eniştesi matematik öğretmeni İhsan amca ile babam arkadaş olmuşlar, babam benim halimi anlatınca yeğenini sık sık bize oynamaya gönderdi, ben de onlara giderdim. Çok şeker bir aile, beni de çok severlerdi, Bana anlaşmalı terapi uygulamaya başlamışlar. Halası oyunlarla buzdolabında bir tepsi içinde şarap kadehlerinde soğuttuğu sütle nefis kekleri çok güzel takımlarda bize sunar evcilik oynardı. Oyunlarla yemek yemeye başlamıştım Rahmetli İhsan amca da bize ders çalıştırırdı. Ve aralarda çok güzel keman çalardı. Dizlerinin dibine oturup onu dinlemeye bayılırdım. Yeniden gülmeye ve hayatla barışmaya başladım. :-)) Çok haklısın dağların kızı "Müzik ruhun gıdasıdır" . Düzenleyen Doğayla Barış : 03-03-2012 saat 06:15 |
|
27-02-2012, 17:55 | #192 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2011
Şehir: KDZ EREĞLİ
Mesajlar: 1,090
|
Sevgili Doğayla Barış, inanamıyorum nasıl yazmadan geçmişim ben bu sayfayı,oysa defalarca dolaştım affedin lütfen. Yaptıklarınıza bakınca sizi tebrik etmemek mümkün değil,bende müzikle uğraşılan bir evde büyüdüm.İki ağabeyim, ikiside bütün enstrumanları çalarlar ve bizim evimizde her akşam fasıllar olurdu,küçük ağabeyim hala devam ediyor yaz akşamları bahçede fasıllar yaparız ut eşliğinde. Dedenizin hikayesi beni çok etkiledi, inanın okurken gözlerim doldu sanki herşeyi yaşar gibi oldum.İnsan yaşadığı süre neler görup yaşıyor,yaşamı boyunca bıraktığı evladını içinden hep sevmiş özlemiştir. Herşey gönlünce olsun,fıstık geri geldimi merak ettim doğurmak için biryere sığınmış olabilir. Sevgiler selamlar...... |
28-02-2012, 17:29 | #193 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
Yaşam boyu hepimiz bir hikaye yazıyoruz aslında. Hüzünlü bir öykü...İki evladı arasında seçim yapamıyor. Anadolu da bıraktığı çaresiz, ona muhtaç... Diğeri paşa torunu , hanedan prensi olacak ve güçlü bir aile içinde korunur mutlaka....Hayat böyle bir şey işte... Rahmetli dedemin gövdesi Çanakkale ve Rus harbinde aldığı yaralarla engebeli bir arazi gibi olmuş, Gazi madalyası vermişler ama şimdi maalesef kendi de yok, madalyası da. Ben doğmadan vefat etmiş. Hikayeleriyle büyüdüm... Çok üzgünüm fıstık da yok artık. .... Sevgilerimle. |
|
02-03-2012, 14:13 | #194 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Bahçede hummalı bir faaliyet var. Doğanın işçileri durmaksızın çalışıyor :-)) |
02-03-2012, 14:27 | #195 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Şu güzelliğe bakar mısınız...Onlarcası birden bahçenin her yanını sarmış :-)) |
02-03-2012, 14:31 | #196 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Bombus arılarımız çok güzeller ... Düzenleyen Doğayla Barış : 02-03-2012 saat 16:43 |
02-03-2012, 14:48 | #197 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Müthiş... |
02-03-2012, 15:02 | #198 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,427
|
bombus arıları bahçelerimize baharı getirdiler |
02-03-2012, 16:29 | #199 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-02-2012
Şehir: KDZ.Ereğli
Mesajlar: 177
|
Sevgili Doğayla Barış, Yağmur hep yağıyor. Kimisi o yağmurdan kaçıyor kimisi de o yağmurun altına bir kova ya da kocaman bir havuz koyuyor sizinki gibi. İnsanların önlerine çıkan aksilikler, bir öğretmen gibi olmasaydı, hiç bir keşif, icat ve sanat eseri mümkün olmazdı sanırım. Newton’ un kafasına düşen elma da bir aksilik olmasa gerek Her şeyin bir bedeli oluyor mutlaka ama görüyorum ki siz o engelleri, zorlukları kendinize çoktan dost edinmişsiniz Sevginin de, tedavi yöntemlerinden biri olduğu kanıtlanmıştır, günümüzde... İçinizdeki engin sevginizin gücü ile önünüzdeki bütün olumsuzlukları yok edeceğinize eminim.Zaten bu zamana kadar başarmışsınız Bütün gönül gözüyle gördüğünüz güzellikleri bizimle paşlaştığınız için çoooook teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla... |
02-03-2012, 17:24 | #200 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Doğayla Barış, 184. mesajınızdaki resim, şiir gibi çok beğendim. Kemanın hikayesi de çok anlamlı, böyle bir kemana sahip olduğunuz için ve öğrenmek için gösterdiğiniz çabaya saygı duyuyorum. Bildiğim kadarıyla keman çalmak epey zor bir iş. Şansınızdan ötürü sizin adınıza çok sevindim, sizde bu azim varken, kısa bir zaman sonra sizi keman çalarken de dinleyebiliriz diye düşünüyorum, kolay gelsin, iyi çalışmalar dilerim. |
02-03-2012, 17:55 | #201 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Ne kadar şirinler değil mi :-)) |
02-03-2012, 18:00 | #202 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
Bahçeme hoş geldiniz. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Uzun ince bir yoldayız, yürüyoruz gündüz gece ... Sevgilerimle.:-) |
|
02-03-2012, 18:07 | #203 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
Zor bir enstrüman haklısınız. Ama onu çok seviyorum. Sevgimin ışığında belki zamanla başarabilirim. Sevgilerimle. |
|
02-03-2012, 18:48 | #204 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Sanmasınlar yıkıldık, Sanmasınlar ki göçtük... Bir başka bahara kadar, Sadece yaprak döktük... Mevlana... |
02-03-2012, 18:53 | #205 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Sera parçalanınca bitkilerin bir bölümünü kış bahçesine taşıdık. Ama rüzgar aman vermiyor. Kar ve karla karışık leblebi büyüklüğündeki dolu yüzümüze kırbaç gibi iniyor. Soğuktan ellerim uyuştu elimden saksılar kayıyor... Aman Allahım, o sırada bir mucize doğuyor... Ebemkuşağı :-))) İçeri koşup fotoğraf makinasını nasıl kaptım ve uyuşmuş ellerimle çekmeye çalıştım anlayamadım. Bir yandan fıstık, bir yandan bıcırık, fırtınadan korkmuş üzerime atlıyorlar...Bu arada ben bir yandan makina ıslanmasın diye de uğraşarak fotoğraf çekmeye çabalıyorum... İşte öyle bir andı... Doğa ve doğayı destekleyen ilahi güçler seramızı taçlandırıyor. .... |
02-03-2012, 18:55 | #206 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Hatta bir taç yetmez, işte size iki taç diyerek... Moral dediğin böyle verilir :-))) İyi ki Doğayla Barışığız... Düzenleyen Doğayla Barış : 03-03-2012 saat 06:06 |
03-03-2012, 15:46 | #207 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Doğayla Barış, Ben bu güzellikleri sizin gibi güzel insanların onca çabasını nasıl kaçırmışım, kendime çok kızdım. Doğa için yaptıklarınız tüm sözcüklerin ötesinde ne söylense az gelecek, emeğinize sağlık diyorum. İyi ki sizin gibi doğa dostları var. Sizleri yürekten tebrik etmek istiyorum. Bahçenizin bulunduğu alan çok güzel. Eşim ve ben bir Marmaris aşığıyız. Her sene planlarımız arasında mutlaka 1 haftalık Marmaris ve çevresinde tatil yer alır, bazı seneler gerçekleşmeyince bir sonraki seneyi adeta iple çekeriz. Marmaris Knidos arasında ki karadan gidilebilecek tüm koylara gittiğimizi düşünüyorum. Bu sene ki projemiz gerçekleştirebilirsek denizden Datçaya kadar gidip dönmek. Minik carettalar harikaydı, sığla projeniz ise her türlü övgüye layık. Badem'le bu kadar iç içe olmak sizin için ne güzel bir şans. Fıstık gerçekten ismini hak ediyor maşallah gerçekten fıstık gibi. Kızkumu ise sizin de bahsettiğiniz gibi maalesef güzelliğini kaybetmeye devam ediyor. Size çalışmalarınızda başarılarınızın devamını temenni ediyorum. Sağlık içinde mutlu günler temenni ederim. |
04-03-2012, 18:14 | #208 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
Alıntı:
Ziyaretiniz beni mutlu etti. Ben de bahçenizin hayranları arasındayım. Ege bir başka güzel maşallah. Çiçekleriniz harika... Bu yıl Marmaris gezinizde mutlaka köyümüze bekleriz. Bahçemiz sahilde Martı marina ve kız kumunun tam ortasında... Eşiniz, yavrunuz ve sizin için sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir yaşam diliyorum. Saygılarımla. |
|
08-03-2012, 08:41 | #209 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-01-2009
Şehir: MARMARİS
Mesajlar: 970
|
|
Etiketler |
bitki müzesi, doğayla barış, gökkuşağı, kış bahçesi, sera |
|
|