22-04-2013, 19:22 | #6271 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-09-2008
Şehir: İstanbul.
Mesajlar: 5,388
|
Sevgili Loveforlife biz birkaç sene önce bu bahçeyi görme şansına eriştik ama şimdi de ayrı bir güzel ayrıca rehin kalırsan seni kurtarmaya geliriz kiii seni kurtarıp biz rehin kalaım diye)) Güzel günler geçirmişsiniz umarım daha güzel günler olur. |
23-04-2013, 00:14 | #6272 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
İmrenmemek, keşke ben de dememek mümkün değil. (İmrenirken kıskanmadım da desem yalan olur.) Sevgili loveforlife ne kadar güzel; o güzel bahçeye, o güzel insanların yanına gidebilmişsin sevindim. Ortamın güzelliklerini bizimle de paylaşmışsın ellerine sağlık. Sağol. |
23-04-2013, 08:03 | #6273 |
Ağaç Dostu
|
İyiki gitmişssin be kardeşim! Zira Güler Hanım tüm bu güzellikleri kanıksadığı için olsa gerek, bu kadar çok fotoğraf çekmiyordu. Bende o ortası nazar boncuklu taş döşemeye hayran oldum. Çok güzel döşemişler, ellerine sağlık. Sanırım biberiyeler arasındaki merdivende çok hoş. Bitkilerine zaten diyeceğim yok. Bahçemdeki bir çok bitkiyi onda görüp tanıdım. Neyse; O güzellikleri, o güzel iki insanla birlikte yaşamak ömrüne ömür katmıştır. Bundan eminim. Darısı, bizim ve tüm sevenlerinin başına. |
23-04-2013, 12:44 | #6274 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Gerçekten de burada olmak ayrı bir zevk! Her şeyden öte bu güzel insanlar bir harika. O taşlı yolu ben de çok beğendim. Hele ki onun ortaya çıkış hikayesini bir bilseniz... Güler Abla, pirinç ustalarının çeltik tarlalarında giydiği kasığa kadar olan çizmeleri giyerek dereye girip bu taşları bir bir o hünerli elleriyle toplamış önce. Arabanın bagajında taşıyarak getirmiş bahçeye. Önce beton dökülmüş, beton biraz kendini çekince dekor oluşturarak bir bir yerleştirmiş taşları. Arada nazar boncuğunu da ihmal etmemiş. Elbette bu kadar emeğe, bu güzellik çıkmış sonunda ortaya... Bu akşam eve dönüyorum... Kalbimin bir parçası burada kalacak. En kısa sürede yine burada olma arzusu tüm benliğimi kapladı şimdiden. Bu güzel insanlara verdikleri yaşam sevinci için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum... Güler Abla ve Oğuz Ağabey'in her gelen misafiri aynı güleryüz ve samimiyetle karşılayacağından eminim. Mutlaka görülmeye, tanınmaya değer; bu bahçe ve bu güzel insanlar... |
|
24-04-2013, 13:05 | #6275 |
Moderatör
|
Sevgili loveforlife'ın biraz daha kalmasını çok isterdim. Büyük yardımları dokundu bana. İşte ispatı..... tohumlarımı ekti. Güllü kameriyedeki gülleri beraberce bağladık, gül dikenleri kollarını delik deşik etti de hiç şikayet etmedi. Büyük torunla beraber tohumları ekerken. |
24-04-2013, 23:27 | #6277 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 14-02-2013
Şehir: şanlıurfa
Mesajlar: 58
|
Bendeki atlasın annesini görmek sevindirici. İnşallah benim atlasımında bu kadar büyüdüğünü görürüz. Torununuz yerini sevdi. Az da olsa boyu uzadı. Bu da tuttuğunu ve köklendiğini gösterir sanırım. tekrar teşekkürler. |
25-04-2013, 12:20 | #6278 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Düzenleyen Muda : 30-04-2013 saat 09:22 |
|
25-04-2013, 13:36 | #6279 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Elimden geliyorsa, becerebiliyorsam, ne mutlu bana! Dur daha... O tohumlar şaşırtılacak, gerçek yerlerine alınacak, açan çiçekleri fotoğraflanacak, tohumları alınıp paylaşmak ve gelecek yıllarda can olmak üzere toplanacak? Eeeee, kim yapacak bunları? Ben gönüllüyüm, yardıma gelenler de olur herhalde Sizi ÇOK seviyorum... |
|
25-04-2013, 19:35 | #6280 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Mesajı görmediğinizi düşünerek ve sonradan biraz fazla laubali olduğuna karar vererek silmiştim. Karşılaşınca yüzyüzeyken isterim dediydim kendi kendime. Ama siz görmüşsünüz. Teşekkürler |
|
26-04-2013, 11:01 | #6281 |
Moderatör
|
Sevgili Eser İlhan, ben, biliyorum ki bitkilere aşık olanlar duramaz beğendikleri bitkileri talep ederler. Bu da çok normaldir. Hani sigara tiryakileri (başlarına vurduğunda) hiç tanımadıkları birinden nasıl bir sigara veya ateş isterler ya, aynen onun gibi. Lütfen hiç çekinme, benden herşey talep edebilirsin. Bütün bitkilerimi severek paylaşırım. Ben de bahçede mavi tonlarını çok severim. Pembeler hakikaten çok güzel. |
29-04-2013, 15:12 | #6292 |
Moderatör
|
Yağmur, yağmur.... toprağın kalitesi değişti. Aniden başlayan sıcak da toprakta çatlaklar yaptı. Bu durum bahçelerde hiç istenmeyen bir olaydır. Toprağın nemi bu çatlaklardan uçar ve toprak iyice sertleşir, adeta beton gibi olur. Güllerin ilaçlamaları da yağmurlardan aksadı. Böceklenme için yapıldı akabinde fungasit grubu ilaçlama yapılması gerekiyordu geç kalınınca yapraklarda kara lekeler baş gösterdi. 10 - 15 kadar gülün yapraklarında bol miktarda görünüyor, hemen ilaçlama yapacağım. Bu kara lekelere rağmen açan gülüm. |
29-04-2013, 20:16 | #6296 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2012
Şehir: BURSA
Mesajlar: 642
|
Güler Hanım, yine muhteşem görüntüler:-). Bana gönderdiğiniz atlas çeliğini ikiye bölüp ekmiştim. Her ikisi de tuttu ve filizlenmeye başladı. Çok mutlu oldum. Tekrar teşekkürler. Bir sorum olacak: ben her iki çeliği de aynı saksıya diktim ve saksı da çok büyük değil. Bir süre böyle kalsınlar mı, yoksa şimdi ayrı ayrı saksılara alsam mı? Karar veremedim. |
29-04-2013, 23:26 | #6298 |
Moderatör
|
Sayın h dogan, ben kara leke ve pas hastalığı için Antracol WP 70 kullanıyorum. 10 litre suya 20 gr. katıyorum. 7 gün ara ile bir daha yapıp bırakıyorum. Koruma amacı ile ayda bir de yapmakta fayda var. Hastalıklı yaprakları toplayıp yakmak gerekir. Külleme için de önce Topas yapıyorum, on gün sonra da Cosevet DF ile devam ediyorum. Aynı ilacı kullanmamakta fayda var, bir defa Topas yaparsanız ikinci ilaçlamada daha başka bir külleme ilacı kullanmak daha iyi netice veriyor. |
30-04-2013, 05:20 | #6299 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-03-2011
Şehir: konya
Mesajlar: 1,497
|
Ablacım günaydın merhaba Çok güzel görüntüler ellerinize sağlık kolay gelsin Esen kalın |
30-04-2013, 22:23 | #6300 |
Moderatör
|
Teşekkür ederim sevgili tekomusti. Misafirlerimizi yolcu eder etmez soluğu bahçede aldık. Sıkı bir kahvaltı sonrası Oğuz bağına, ben de güllerime yollandık. Siz, siz olun güllerle uğraşırken mutlaka uzun kollu bir gömlekle işe girişin, aksi takdirde benim kollarım, ellerim gibi her tarafınız gül dikenleri ile çizilir, kanar, daha sonra da su değdiğinde biber gibi yanar. Önce kuru dalları temizledim, sarmaşık güllerini biraz seyrelttim, gül çanaklarının otları temizlenip, toprak biraz kabartıldı. Önce sulama daha sonra da kara lekeler için Antracol WP 70 yapıldı. Öğle yemeği yiyemedik, saat 16.00 da çay demleyip ikişer tost yedikten sonra bahçe mesaisine devam diyerek yine işe koyulduk. Oğuz 18.00 de içeri girdi, ama benim eve girişim 19.30 u buldu. O kadar da yorgundum ki, ağza atılacak yemek de yok, Allahtan geçen sene bol miktarda domates suyu yapmıştım, hemen bir çorba, erişte ve cacık imdadıma yetişti. Yarına Allah kerim. Isparta gülünü bağlamak için çaktığım kazık yan yatmıştı, değiştirmek istedim. Kazığı topraktan çıkartınca topraktaki ucu dikkatimi çekti. Baktım kurtlar var. " Bunlar da neyin nesi" diyerek içi iyice boşalan kazığı kırdığımda gördüğüm manzara beni çok şaşırttı. Koca dalın içi tamamen boşalmış binlerce kurta tünel olmuş. Bir de hızlı trafikleri var, şaşarsınız. Hemen fotoğrafladım. |
|
|