17-05-2013, 23:12 | #6421 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-04-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 61
|
bahçeme sizi bekliyorum diyeceğim ama sizinkinden sonra benim bahçeyi size göstermeye utanırım |
17-05-2013, 23:27 | #6423 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2011
Şehir: izmir
Mesajlar: 998
|
Alıntı:
|
|
18-05-2013, 18:18 | #6424 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-12-2012
Şehir: Malatya
Mesajlar: 406
|
sevgili güler hanım.asma güllere budama yapıyormusunuz?benim asmalar hiç uzamıyor.budadığım için olabilir mi?gül çardağınız benim hayalimdeki gibi. |
18-05-2013, 18:29 | #6425 |
Moderatör
|
Evet, sarmaşık güllerine de budama yapıyorum ama sarmaşık güllerinin budanması daha çok seyreltme şeklinde oluyor. Aralarından çok yaşlı dalları, kurumaya yüz tutmuşları kökten buduyorum. Sağlıklı gençlere dokunmuyorum, uzayanları da rüzgarda kırılmasınlar diye mutlaka tutturuyorum. |
20-05-2013, 07:36 | #6427 |
Moderatör
|
Sevgili gilan sen değerli, zarif, güzel bir arkadaşsın.... ve ben seni çok seviyorum. Çok gençsin, başarılısın bir o kadar da paylaşımcısın. Ne mutlu ailene; senin gibi bir evlat yetiştirmişler. Ben de senin güzel mesajlarını takip etmeye bayılıyorum. Ufkumuzu genişletiyorsun, agaclar.net'te olman bizler için büyük bir kazanç sevgili gilan. Güzel yüzün hep gülsün, başarıların daim olsun. Yolun İstanbul'a düşerse ben de seni beklerim, zira İstanbul Manyas arası ferry ile 2.5 saat. Sen alışıksın uzun yollara, bu 2-3 saat sana vızz gelir. |
20-05-2013, 09:27 | #6428 |
Moderatör
|
Balkonumda büyük bir saksı içinde sundavilla vardı. Saksıyı kaldırmak, limonluğa götürmek imkânsız olduğu için kışın sıkıca balonlu naylonlarla sarıyor, arkalara doğru çekiyordum. Bu durum 3-4 sene devam etti, naylonları açtığımda bitki biraz hırpalanmış da olsa baharla beraber kendini toparlıyordu. Geçen yaz geç farkettiğim için bitkinin pamukçukla başının dertte olduğu gördüm, bütün uğraşlarıma rağmen kurtarmak mümkün olmadı. Ben de kökünden sökerek yaktım, saksısını da iyice dezenfekte ettim ve bu sene aldığım 3 adet clematisi içine yerleştirdim. Clematisler mart-nisan ayı içinde hızla büyüdüler ve etrafı sardılar. Dün, balkonu yıkarken saksıda tuhaflık hissettim, hızla canlı canlı büyüyen climatisler nisan ayında çiçek açmalarına rağmen sanki susuz kalmış gibi yapraklarını soldurmuştu. Toprağı taze ve iyi karışımdı, kökleri güneş almıyordu, ama üst dalları iyice sönmüş, yeni sürgünler boyunlarını bükmüşlerdi. Bir iki gün birdenbire 30 derece ısınan hava saksı içine yerleştirdiğim demir kubbeli tutacakları ısıttığı için yeni yeni sarmaya çalışan bitkiyi pişirmişti anlaşılan. Köklerden fışkıran ve demirlere değmeyen yerlerdeki yapraklar, sürgünler taze taze ve gelişimleri çok güzel. Şimdi ya bu demir çubukların ısınmasını önlemek için sargı bezi ile saracağım ya da bu saksıya daha güçlü dal yapısı olan bir bitki sardıracağım. Sundavilla veya yasemin gibi. Benim yaptığım hatayı sizler de yapmayasınız diye yazıyorum ve resimleri paylaşıyorum. Bitkiyi sardırdığım demir çubuklu askı ve demire değen sönmüş yapraklar ile kökten fışkıran taze sürgünler. |
20-05-2013, 11:04 | #6429 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-06-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,913
|
Sevgili Güler hanım, Ben de bu demir aparatları geçen sene yaptırdım. Sayıları 6 yı buldu. Geçen sene bunlardaki Clematislerde Ağustos ayında bile sorun yaşamadım üstelik bizim buralar çok rutubetli. Bu sene gözlemleyeceğim. Uyardığınız için teşekkür ederim. |
20-05-2013, 17:22 | #6430 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2012
Şehir: BURSA
Mesajlar: 642
|
Güler hanım, Benim clematislerimden biri de , hem de beni çiçek açarak sevindirdikten sonra böyle soldu ve boynunu büktü. Bendeki askı aparatı demir değil, plastik. Bundan olabileceğini düşünmedim. Clematis sayfasında okuduklarıma göre bu çiçekte benzer durumlar olabiliyormuş. Adalet hanımın dediği gibi bir çeşit nezle geçiriyormuş çiçek. Sonra kendi kendine toparlanıyormuş. Ben böyle düşündüm ama kim bilir. Belki de sıcak hava şoku yaşıyor olabilir. Ama yanında, ayrı bir saksıda olan gayet sağlıklı. Onun dalları daha kalın, sanırım daha iyi dayanıyor sıcaklara karşı. Ama yaprakları solanın dalları çok ince ve narindi. Bir sürü de tomurcuğu vardı. Türü JUSTA. Neyse bekleyip göreceğiz. Siz aynı saksıya 3 tane diktiğinizi söylüyorsunuz. Bir tek kökte mi ,yoksa her üçünde de mi solma var? |
20-05-2013, 17:48 | #6431 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Guler Hanim, Bildigim kadariyla Osmanli Cilegi'nin vatani Eregli. Sizin bahsettiginiz Eregli Cilegi hangi cesit acaba? Alıntı:
|
|
20-05-2013, 23:41 | #6432 |
Moderatör
|
Sayın birnefestoprak, eşim çileğe çok meraklı, Ereğli'den de çilek getirtmişti. Oradan gelenler daha kırmızı ve biraz daha büyük boydaydı, onların da kokusu çok hoştu. Bahçemizde Osmanlı çileği 10-12 senedir mevcut. Biz bunları İstanbul Arnavutköy tepelerinden çilek yetiştiren bir Arnavut amca'dan almıştık. İstanbul'da eskiden çilek en güzel Arnavutköy ve Emirgan üstlerinde yetiştirilirdi. Şimdi o araziler sitelerle doldu. Bizdeki Osmanlı çileğinin kokusunu başka bir yerde bulabilir misiniz bilemem. Kıpkırmızı olmaz, pembemsi renk tonu vardır, içleri beyazdır ve kokuları muhteşemdir, tabii tadları da. Ama dayanıklılık süresi çok azdır, hemen tüketmeniz gerekir. Uzun seneler arkadaşlara çilek fideleri yolladım. Arzu ederseniz Ankara'daysanız size de zevkle gönderirim. Selâhattin hocamızdan da yediveren cinsinden aldık, onlar da güzel. Ama eşimin favorisi bizim Osmanlı çileklerimiz. |
20-05-2013, 23:50 | #6433 |
Moderatör
|
Sevgili edelvays58, valla benim büyük saksımda 3 kök var, üçünün de demire değen üst dallarında yaprak kurumaları var, dip kısımları çok canlı. Nezle mi oldu, grip mi bilemem ama bana göre sıcak demirlerden oldu. Çünkü daha güllü kameriyeyi yeni yaptığımda taze gülleri demire sardırdığımda da başıma gelmişti (çok güneşe maruz kalan yerlerde) bolca ıslatıp durdum demirleri. Daha sonraki seneler kalınlaşan dallar kurtardılar paçayı. Bakalım deneyeceğiz, göreceğiz. Şimdi o sarılacak askıları çıtalardan yapmayı düşünüyorum. |
22-05-2013, 12:44 | #6434 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 34
|
Eğer mümkünse osmanlı çileği fidelerine, bende talibim Güler hanım. |
23-05-2013, 23:09 | #6435 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler, Öncelikle yazmakta geç kaldığım için duyduğum mahcubiyeti dile getiren satırlarımla başlayayım söze. Geçirdiğim bir rahatsızlık nedeni ile bilgisayar başına geçemedim. Benim kelime dağarcığım geniştir ama, sanıyorum senin ve Oğuz Beyin konukseverliği, konuk ağırlamaktaki zarafet ve sıcaklığı, VE DE bir bahar senfonisi sunan bahçenizin güzelliğini anlatmakta epey zorlanacağım. Bu ziyaretimizin en özel yanlarından biri de sevgili eşim Kemal BEYİN "ağaçlar. net" ailesinin fahri üyeliğine başlamış olmasıdır. laf aramızda o günden beri dilinden düşürmüyor Güler hanım böyle dedi Oğuz bey şöyle uygulamıştı diye. HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLER, BAHÇESİ KADAR GÖNLÜ DE GÜZEL ARKADAŞIM.. |
23-05-2013, 23:43 | #6436 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler, Sen bahçeni bizlere anlatırken anladım ki, biraz mütevazi davranıyorsun. Oysa, Sevgi yağmurları ile sulanmış, bilginin ışığı ile beslenmiş, emek be sabır ile boylanmış, ve güllerin neş'esiyle süslenmiş bu bahçe öyle bir solukta bakılıp geçilecek gibi değil. İzninle ben gördüğüm güzellikleri anlatayım biraz. Önce salkım söğüt ve o bayıldığım beyaz güllerin önünden geçip,güller ve sardunyaların sarıp sarmaladığı verandaya giriyorsunuz. Fıskiyeler açıldığında, Güler Hanım'ın halâ beğenmediği ama benim kadife gibi bulduğum çimlerin serinliği doluyor içinize Ve gün batarken ağaç evin bulutlar altındaki sempatik görüntüsü sarıyor sizi |
24-05-2013, 00:58 | #6438 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili hozat ellerinize sağlık, fotoğraflarla ne kadar güzel anlatmışsınız sevgili CAN Güler Hanım'ı ve bahçesini. Gerçekten karelerinizle bu kadar güzel anlatılabilir sevgili hozat. Gönlünüze sağlık. |
24-05-2013, 08:58 | #6440 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
24-05-2013, 12:55 | #6441 |
Moderatör
|
İki gündür çok fazla rüzgar esiyor, bitkiler de hayli hırpalandılar. Rüzgar fırça çalısına etki etmedi, estikçe o dallarını bir sağa bir sola sallıyor. Kırmızı süslerini seyretmek çok hoş ama üzerlerinde çok arı olduğu için yanına yaklaşamıyorum. Kırmızı süslerinin üzerlerinde altın gibi parlayan toplar, güneş vurdukça sarı sarı pırıltılar saçıyor etrafa. Çalı, çalılıktan çıkıp ağaç olma yolunda..... |
24-05-2013, 13:05 | #6444 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler, Senin bahçendeki güzeller, podyumda sırasını bekleyen mankenler gibiler. Biri arzı endam edip sırasını savarken, diğeri başka bir görsellikle podyuma çıkıyor.Bir hafta önce fırça çalısı hazırlık yapıyordu şimdi sunumda...bakalım onun arkasından hangisi gelecek ne yaparsın sende ganimet çok.Bize de bol seyirler düşüyor teşekkürler.. |
24-05-2013, 13:15 | #6448 |
Moderatör
|
Biraz evvel bahçeden biraz erik topladım, hem ısıra ısıra yiyorum hem de sizlere yazıyorum. Valla ağzınız sulanacak belki de ama ısırdıkça suları klavya üzerine sıçrıyor yani o denli sulu ve tatlı. Tam can erik, şimdilerdeki papaz eriği yani. |
24-05-2013, 13:19 | #6450 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler Abla, elinin değdiği her çiçek coşmuş, bütün çiçeklerini size sunmuş. İsminizle ve avatarınızla özdeşleşen gülleriniz o kadar güzel ki, sizin her mesajınızı okuduğum da isminizi ''Güler'' değil de ''GüLLer'' olarak okuduğumu farkettim. Bu nefis kareleri bizimle paylaştığınız için teşekkürler. |
|
|