Konu: Deprem
View Single Post
Eski 28-01-2020, 21:34   #65
Eomer07
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
nÖncelikle herkese geçmiş olsun. Maalesef deprem bir Türkiye gerçeğidir. Türkiye'de yaşayan herkes bu gerçeği kabullenmeli ve hayatını buna göre planlamalıdır. Öte yandan deprem bazılarının iddia ettiği gibi insan eliyle yaratılamaz. İnsanoğlunun gücü milyarlarca ton ağırlığındaki yerkabuğu plaklarını hareket ettirmeye yetmez. Biz insanlar en fazla şöyle bir yeri sarsarız. Elazığ Depreminin acıları tazeyken ortaya böyle saçma sapan komplo teorilerinin atılmasını, deprem gibi ciddi bir konunun sulandırılmasını ahlaki bulmuyorum. Aşağıdaki videoda konu detaylı bir biçimde açıklanmış. İzlemenizi tavsiye ederim.


Deprem yaratamıyoruz, yaratamadığımız gibi depremleri de durduramıyoruz. Biz insanlara düşen depremi en az can kaybıyla, en az ekonomik kayıpla atlatacak önlemler almaktır. Kendi alanım hakkında kabaca bir şeyler yazmak istiyorum.

İnşaat mühendisiyim. Öncelikle şunu belirteyim. Depremin yıkamayacağı bina yoktur. Bunu 1995 Kobe depremi kanıtladı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi belki de deprem konusunda en deneyimlisinde, Japonya'da meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem içinde gökdelenlerin de olduğu birçok binanın yıkılmasına 6000'den fazla insanın hayatını kaybetmesine ve çok büyük bir ekonomik kayba neden olmuştur. Bize okulda depreme karşı en dayanıklı binaların nükleer santraller olduğu, nükleer santrallerin depremden zarar görmeyeceği öğretilmişti. Ne yazık ki bu bilginin yanlış olduğunu 2011 Tohoku Depremi bize gösterdi. Deprem ve yarattığı tsunami yine Japonya'da 15000'den fazla can kaybına yol açtığı gibi Fukuşima Nükleer Santralinde de bir kazaya neden oldu ve Çernobil'den sonraki en büyük nükleer facia yaşandı.

Depremin yıkamayacağı bina yok dediysem yapabileceğimiz hiç bir şey yok, bu durumu kabullenmeliyiz demiyorum. Sadece kibrimizi bir kenara bırakıp yapabileceklerimizin de bir sınırı olduğunu bilmeliyiz. Neler yapılabilir? Yeni yapılan binalar depreme dayanıklı olarak yapılabilir. Depreme dayanıklı bina inşa etmek öyle zor bir iş değil. Bu bir sihir değil. Belli hesaplama yöntemleriyle depremin binada oluşturacağı yük belirlenir ve bina buna göre projelendirilir. Bina da bu projeye uygun olarak inşa edilir. Hatta eski binalarda gerekli ölçümler yapılarak depreme dayanıklı hale getirilebilir. Eskiyen binalar depremi beklemeden kentsel dönüşüm projeleriyle yıkılıp yenilenebilir. Deprem yönünden aşırı riskli bölgeler yeşil alan olarak bırakılabilir. Ekonomik yatırımlar deprem riski düşük bölgelere kaydırılabilir. Devlet deprem eylem planları hazırlayabilir. Deprem konusuna ar-ge çalışmaları yapılabilir. Halkı depreme karşı eğitebilir. Deprem öncesi, anı ve sonrasında nasıl davranacağı konusunda bilinçlendirebilir. Devleti beklemeden siz kendiniz evde kendi deprem eylem planınızı hazırlayabilirsiniz. En azından bir deprem çantanız olsun. Bundan sonra geriye Allah'a tevekkül edip dua etmek kalıyor. Ancak bu sayede depremde kaybımız en aza inebilir. Belki bir gün en büyük depremler bile sıfır can kaybıyla atlatılabilir.

Peki biz ne yaptık? Yaklaşan İstanbul Depremi konusunda devlet resmi kurum binaları, hastane, okul gibi binalarda güçlendirme çalışmaları yaptı. Kentsel dönüşüm projeleri ile eskiyen binalar yıkılıp depreme dayanıklı olarak yeniden inşa edildi. İnşaatlarda denetimler arttı. Deprem sonrası eylem planları hazırlandı. Bu çalışmalar hâlen devam ediyor, planlanlar sürekli güncelleniyor. Ancak yine de depreme karşı tam olarak hazır değiliz, yavaş yavaş hazırlanıyoruz. Daha çabuk olmalıyız.

Daha çabuk olmalıyız ancak ortada büyük bir direnç var. Biz kendimiz, Türk insanı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da küçük bir sarsıntı oldu ve bu şehirde büyük bir kargaşa oluşmasına yetti. Yıllardır İstanbul'da deprem olacağı söylenmesine rağmen, insanlara depremde neler yapılması gerektiği anlatılmasına rağmen depremi hisseder hissetmez asansöre koşup çağır düğmesine bastık. Asansör gelmeyince merdivene koştuk. Kimimiz merdivende düştü, ayağını kırdı. Araba var mı yok mu bakmadan yola fırladık. Allah esirgedi çarpılmadık. Telefonu çıkardığımız gibi herkesi aradık, şebekeyi çökerttik vb. Israrla bilinçlenmek istemiyoruz. Bu sadece deprem konusunda değil, her konuda böyle ama konuyu dağıtmak istemiyorum. Türkiye'de deprem oluyor. Birinci gün yakınlarımızı arıyoruz. İkinci gün ölenlere üzülüyoruz. Üçüncü gün birbirimize sövüyoruz. Sonra unutuyoruz. Sonra yine deprem oluyor yine ölüyoruz.

Allah aşkına önleminizi alın, depremden önce, deprem anında, depremden sonra ne yapılmasını gerektiğini öğrenin, politikacılar yoluyla devletten depreme karşı önlem almasını isteyin, tevekkül edin, dua edin Türkiye'de deprem olmasın.


Düzenleyen Eomer07 : 29-01-2020 saat 06:07 Neden: Yazım yanlışları düzeltildi. Metine ekleme yapıldı.
Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön