Konu: 2B Arazileri
View Single Post
Eski 12-03-2012, 14:57   #108
angel67
Ağaçsever
 
angel67's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: zonguldak
Mesajlar: 78
TAPULU 2B ARAZİLER VE DEVLETİN TAPUSUNA GÜVEN DUYGUSU

2B arazilerle ilgili olmayan, konuyu detaylı olarak bilmeyen vatandaşlarımızın 2b arazi, dendiğinde aklına ilk gelen şey Devlet ormanlarını kesen bir takım vatandaşlarımızın bu arazileri işgal ederek rant elde etmeye çalışmalarıdır.

Bu nedenle bu konuda olayın hukuki ve vicdani boyutunu kısaca inceleyerek bu yazıyı kaleme aldım.

HER 2B ARAZİ AYNI HUKUKİ DURUMDA VE AYNI MAZİDE DEĞİLDİR.

2B arazilerini ben üç gruba ayırıyorum.

Birinci grup 1945 Ormanların Devletleştirilmesi Kanunundan önce tapulu olan ancak orman tahdidi ile orman içinde kalan araziler, 1945 yılından sonra Devlet tarafından yapılan orman dışına çıkarma işleminden sonra Devlet tarafından yapılan kadastro çalışmaları sonucu T.C tapusunu alan arazilerdir.

İkinci grup 1945 yılı ve öncesi orman tahdit sınırları içinde olmadığı halde, o zamanki teknik imkansızlıklar nedeniyle hataen orman tahdit sınırları içinde bırakılmış olan, ancak evvliyatında hiçbir zaman orman olmamış kadim ziraat arazileri

Üçüncü grup rant uğruna, ormanlar kesilerek, açılarak ORMAN VASFI KAYBETTİRİLMİŞ, işgal edilmiş orman arazileri

AK parti hükümeti büyük bir cesaretle kangren haline gelmiş olan 2B sorununu çözmek için, 5831 ve 5841 Sayılı Yasaları Meclisten geçirmiş ve yürürlüğe sokmuştur.

5831 Sayılı Yasa kapsamında Türkiye genelinde 2B arazilerdeki işgalci belirlemesi yönünde olan kullanım kadastrosu çalışmaları neticelenmek üzeredir. Bu kadastro işlemlerinin tamamlanmasından sonra, 2B arazilerin vatandaşa satışı ile ilgili bir Yasanın 2011 Genel seçimlerinden önce çıkarılacağı ve bu arazilerin vatandaşa satışlarının tamamlanacağı sıkça tüm yetkili kişiler tarafından basına verilen beyanatlarla kesinleşmiştir.

5831 Sayılı Yasanın kullanıcı tespitini içeren hükümleri daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, yasanın aynı maddeleri konusunda şu anda Anayasa Mahkemesinde derdest bir iptal davası mevcutken, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları bu konuda hiç itiraz etmeden 5831 Sayılı Yasanın uygulanmasını takip etmektedirler.

Ancak yukarıda yazmış olduğum tapulu 2B arazilerle ilgili olan, 5841 Yasa hakkında verilmiş bir yürütmeyi durdurma kararı olmamasına rağmen, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları Meclis tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren bu yasaya açıkça muhalefet etmekte, bu yasanın Anayasaya aykırı olduğu konusunda kendilerince bir değerlendirme yaparak, Yasanın hükümlerine açıkça aykırı olarak tapulu 2B arazilerin tapu kayıtlarına 2B şerh koyarak iptal davaları açmaya devam etmektedirler.

Araziler derken yanlış anlaşılmasın, büyük kısmı tapusunu almış, imar planı yapılmış, inşaat ruhsatı almış, inşaatını tamamlamış, iskan raporunu almış içinde vatandaşlarımızın oturduğu onlarca kez tapusu tapu işlemi ile el değiştirmiş kentlerin, kasabaların merkezlerinde yer alan apartman daireleridir.

Verilen iptal kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde mülkiyet ihlali olarak değerlendirilip Devletimiz tazminat ödemek zorunda kalmaktadır.

Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatlarının 2B konusunda Meclisten Yasa şeklinde çıkan ve halen yürürlükte olan iki Kanundan biri olan 5831 Sayılı yasayı terddütsüz ve itirazsız uygulamaları, 5841 Sayılı Yasayı uygulamamaları açıkça Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğanın bahsettiği Meclis İradesinin bürokratlarca kuşatılmasıdır.

Bu nedenle 2B Yasa tasarısı konusunda çalışma yürüten Sayın Siyasilere ve Sayın Bürokratlara DEVLETİN VERDİĞİ TAPUYA GÜVEN İLKESİNİN YENİDEN TESİS EDİLEBİLMESİ VE DEVLETİMİZİN AVRUPA İNSAN HAKLAR MAHKEMESİ KARARLARI İLE TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALMAMASI İÇİN Yasa konusunda naçizane birkaç önerim olacaktır.

Aslında bu önerilerim basına yansıyan ilk taslakta yer almış ancak Basına yansıyan ikinci taslakta bu konu farklı olarak düzenlenmişti.

1) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu halen muhafaza eden ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) 2b araziler ve binalar üzerindeki şerhler kaldırılmalı ve Hazine tapu iptal davalarından feragat etmelidir.

2) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) ister idari ister yargı kararı ile kaybedenlere, akdi veya kanuni haleflerine Devlet tarafından bir bedel alınmadan tapuları iade edilmelidir.

SONUÇ : Devletin verdiği tapuya hangi dönemde, hangi gerekçeyle, hangi kanunla verilmiş olursa olsun güven esastır, aksi takdirde 2b yasası ile verilecek olan tapularında ileriki dönemelerde iptal edilebileceği kaygısı ortaya çıkacaktırki, buda Devletin tapusuna güveni tamamen ortadan kaldıracak bir olgudur.

angel67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön