30-05-2007, 22:15 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Yabancı Otlar (yabani otlar)
Sirken (Chenopodium album L.) Tanımı ve yaşayışı Sirken (C.album), Chenopodiaceae familyasına ait tek yıllık, tohumla üreyen bir bitkidir. Sirken, tüysüz yapıda, yeşil veya grimsi yeşil renkte, 30-80 cm boylanan, dik gelişip, dallanan bir bitkidir. Yaprakları uzun saplı 2.5-5 cm uzunlukta, üç loblu veya değişik şekillerde olabilir. Yapraklar koyu grimsi yeşil olup, uca doğru dişlidir. Şekli oval veya lanseolat yapıdadır. Çiçekler çok evcikli, küçük yeşilimsi, petalsiz, sapsız ve uca doğru daralan demet halinde spika (başak) panikula (salkım) veya kimöz(talkım) durumunda bir yapıdadır. Her çiçekte, bir tohum oluşur. Tohumlar siyah, yuvarlak (0.7-1.5 mm) olup üstü desenlidir. Her bitkide, ortalama 3000-20.000 tohum oluşur. Tohumlar 0.5-3 cm’lik bir derinlikte veya iyi havalandırılmış topraklarda 8 cm derinlikte çıkış yapabilir ve uzun yıllar toprakta dormant halde kalabilir. Esas çimlenme periyodu, Nisan-Mayıs aylarıdır. Ancak, daha sonraki aylarda da çimlenip çıkış yapabilir. Sirkenin esas zararı, bitki besin elementi, su ve yer için, nohut ile rekabet ederek ürün kaybına neden olmaktadır. Mücadelesi a) Kültürel önlemler Koruyucu tedbir olarak, temiz tarlaların tohumlarıyla bulaşmaması için, bulaşık tarlalarda çalışan çeşitli toprak işleme aletleri tarlaya sokulmadan önce çok iyi temizlenerek yabancıot tohumlarından arındırılma-lıdır. Nadas yılında, iyi bir toprak hazırlığının yapılması, hem toprakta yeteri kadar nemin birikmesini sağlayacak ve hem de yabancıot yoğunluğunun, önemli ölçüde azalmasına yardımcı olacaktır. Nohut tarlasında çıkan sirkenler, tohum oluşturmadan yolunmalıdır. Tohum oluşmuş ise, yolunan sirkenler tarla dışına çıkarılıp kuruduktan sonra yakılmalıdır. b) Kimyasal mücadele Nohut ekiminden sonra, çıkış öncesi olarak çizelgede verilen ilaçlardan biri ile ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlama yapılacak tarla tavında olmalı, sürgü çekilerek kesekler parçalanmalıdır. İlaçların etkili olması için, tarlanın keseksiz ve ekimden sonra yeterli yağışın olması istenmektedir. Nohutların ilaçlardan etkilenme riskini azaltmak için, ekim 5-7 cm toprak derinliğine ve mibzerle yapılmalıdır. Kaynak |
06-06-2007, 15:08 | #2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-10-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Aynı zamanda yararlı bir bitkiymiş. İster tamamı, ister yaprakları ıspanak gibi pişirilerek yenilebiliyormuş. Her bir bitki onbinlerce siyah tohum üretirmiş. Bu tohumlar ise protein, A vitamini, kalsiyum, fosfor ve potasyum bakımından zenginmiş. Quinoa ise ("bir bilene soralım"da başlık açmıştım) bu bitki gibi spesifik olarak tohumlarından yararlanılmak için yetiştirilirmiş. Hem yaprakları hem de tohumları tavuk ve diğer kümes hayvanları için besin olarak kullanılabilirmiş. Sığırlar için ise anladığım kadarıyla pek iyi değilmiş. Bitkideki nitratlar işkembede etkili bir şekilde nitritlere dönüşüyormuş ve hemoglobin seviyesinin değişmesine yol açarak hayvanın kanında tutulan oksijeni azaltıyormuş. http://en.wikipedia.org/wiki/Chenopodium_album |
09-06-2007, 23:11 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Kanyaş (=Geliç) [Sorghum halepense (L.) Pers.]
Tanımı ve yaşayışı Kanyaş Poaceae familyasına ait çok yıllık çimensilerden olup, hem tohumları hem de rizomları ile çoğalan bir yabancı ottur (Şekil 10). Güçlü bir yapıya sahiptir ve boyu 1-2 m arasında değişmektedir. Rekabet gücü çok yüksektir. Havaların ısınmasına bağlı olarak Nisan ayından itibaren tarlalarda görülmeye başlar ve sonbahar sonlarına kadar hayatını devam ettirir. Doğal düşmanları Etkili bir doğal düşmanına rastlanmamıştır. Mücadelesi a) Kültürel önlemler ve mekanik mücadele : Kanyaş’ın bulunmadığı yerlere bulaşmalar önlenmelidir. Çiftlik gübresi kullanılacak ise iyice yanmış, çürümüş gübre kullanılmalıdır. Ekim nöbeti uygulanmalıdır. Uygun toprak işleme aletleri kullanılarak, toprak içindeki rizomları çıkarıldıktan sonra, güneş altında bırakılmalı veya mümkünse bu rizomlar tarladan uzaklaştırılmalıdır. Yabancı otun 3-5 yapraklı olduğu dönemde(10-30 cm boya sahip olduğu dönem) çapa yapılmalıdır. Ancak çapa işlemi tek başına yeterli olmayabilir. Tarla kenarı, kanal ve ark içerisindeki Kanyaşlar biçilerek tohum oluşturmasına fırsat bırakmamalıdır. b) Kimyasal mücadele : Kimyasal mücadele, yabancı otun 3-5 yapraklı döneminde (10-30 cm boyda iken) uygun bir herbisit uygulanarak yapılmalıdır. İlaçlama birinci çapadan önce yapılmalıdır. Kullanılan mücadele yöntemleri yetersiz kalırsa ve yeni çıkışlar olursa ilaçlamayı tekrarlamak gerekebilir. Yapılan ikinci ilaçlamada tüm tarla yerine Kanyaş çıkışlarının yoğun olarak görüldüğü yerlerde, lokal ilaçlama yapılması uygundur. İlaçlamalardan sonra 10-15 gün çapa yapılmamalıdır. İlaçtan yüksek etki elde etmek için, ekim öncesi tarla birkaç defa diskaro ile işlenmelidir. Böylece toprak içindeki rizomların küçük parçalara ayrılması sağlanmış olur. Ayrıca ilaçlamadan sonra verilecek su, ilacın bitki içerisinde rizomların uç noktasına kadar taşınmasına yardımcı olacaktır. Tohumdan çıkışlar genellikle sulama sonrası olmaktadır. Bu durumda yine ilaçlama gerekebilir. |
05-04-2009, 22:26 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Tarla sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.) Tanımı ve Yaşayışı : Çok yıllık, tohum ve toprak altı organları ile çoğalıp yayılan bir bitkidir. Tarlalarda ilkbahar toprak işlemesinden sonra sürgünler toprak yüzünde görülmeye başlar. Bir sezonda 25'in üzerinde sürgün meydana getirerek toprağın üzerini kaplar(Şekil 47). Tarla sarmaşığının kök sistemi oldukça derindir. Kökler üç metreye kadar ulaşabilir. Yan köklerin uzunluğu ise iki metreyi bulur. Ayrıca bir metrenin üzerinde uzunluğa sahip yer altı gövdeleri(Rhizomlar) üzerinde yeni bitkiler oluşur. Gövdeler tüysüz, yerde sürünücü, sarılıcı veya tırmanıcıdır. Bunlar, 30-100cm boyunda uzayabildikleri gibi, bazen 3 m'ye ulaşabilirler. Yapraklar basit, stipülsüz, uzun saplı mızrak ucu formunda, 2-5 cm uzunluğunda, tüysüz veya çok az tüylü kenarları dişsizdir. Çiçekler 1.5-2.5 cm büyüklükte pembemsi veya morumsu beyaz huni şeklinde uzun saplıdır. Yaprak sapı 5 cm kadardır. Taç yapraklar birleşik, huni şeklinde, beyaz veya pembe renklidir. Meyve, kapsül şeklinde, sivri uçlu iki gözlüdür. Her bir gözde iki adet küçük küre şeklinde koyu - kahve renginde tohum bulunur. Çiçeklenme ilkbahar - sonbahar arasındadır. Tohum bağlama, tozlanmadan 10-15 gün sonradır. Bu yabancı ot çok yıllıktır, toprakta 20 yıl veya daha fazla canlılığını korur. Çimlenme sıcaklığı 0-40ºC'ler arasında geniş bir aralığa sahiptir. a) Olgun bitki b) Fide dönemi Mücadelesi : a) Kültürel önlemler : Kültürel önlemlere önem verilmelidir. Ancak geleneksel toprak işleme ekim veya dikimden önceki toprak hazırlığı tarla sarmaşığının daha çok yayılmasına neden olur. Kültürel önlemler uygulanmalıdır. Kontrol edilebilmesi için fazla derin olmayan sık toprak işlemesi gerekir b) Kimyasal mücadele : Kimyasal mücadelesi yoktur. Kaynak |
05-06-2009, 13:42 | #5 |
Moderatör
|
Geliçle ilgili bir mücadele şekli de (biz okurken hocamız söylemişti, bu uygulamayı bizim hocalarımız bulmuş.) tarlaya yediğimiz iri turp ekimi yapılıyor. Hasat döneminde turpların yarısı tarlada eşit kalacak şekilde toplanıyor. Sonra da kalan turplar toprak işleme aletleriyle turplar parçalanıp toprağa karıştırılıyor. Gelicin çıkmasını büyük oranda engelliyor. |
05-06-2009, 19:08 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-04-2007
Şehir: Bandırma
Mesajlar: 455
|
Geçen sene su kuyusu kazarken 4 metreye kadar sarmaşık kökleri devam etti. Gerçekten muazzam bi kök yapısı var. |
06-06-2009, 08:45 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Özellikle sarmısak diktiğim bölümlerde tarla sarmaşığı istilasından kurtulamıyorum, bu başlık hepimiz için çok faydalı olacak. Gelişimini kök olarak sürdüren yabani otlardan kurtulmak neredeyse imkansız, ağaçlarımı kuruturum korkusu ile kimyasal mücadele yapmaktan çekiniyorum. Bir de kurak alanları seven bir ot var, yakında fotoğrafını eklerim, kökleri dikine uzayıp gidiyor, ondan da kurtulamıyorum. |
22-07-2009, 11:14 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
''Topalak'' Yöresel adı bu. Başka ismi nedir bilmiyoruz. Kökü küçük yumru şeklinde. Soğanımsı. Dörtbeş yaprak veriyor ve yapraklar yassı, uc tarafı sivri bir karış kadar büyüyor. Kumlu ve sulanmış tarlalarda daha baskın oluyor. Özellikle maydanoz, roka, tereotu gibi bitkilerin içinde çok oluyor ve koparılıp atılması da çok zor. Ot öldürücülere karşı dirençli. Küçük üreticinin tam bir baş belası. Kültürel mücadele dışında, bir mücadele biçimi var mı.? Saygılar |
22-07-2009, 16:30 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2009
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 401
|
Benim bahçemde de geliç var. Müadeleye pes ettirecek kadar inatçı bir ot. |
21-03-2010, 20:33 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Celal bey bu benim de baş belalarımdan en önemlisi olan, yöresel adı "cücü barsağı" olan ota benziyor. Yörede bu otun böreğini yapıyorlar. Hafta içinde fotoğraflarım bakalım aynı ottan mı bahsediyoruz. |
21-03-2010, 21:55 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Saksı toprağının üstten yaklaşık 5 santimini tamamen kökleri mısır püskülü gibi kaplamış. Bildiğiniz mücadele yöntemi var mı? |
22-03-2010, 08:58 | #14 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ben elle mücadele ediyorum, ne kadar erken yolsam da her yıl aynı güçle çıkmaya devam ediyor. Sizinkiler sararmış, benim bahçemdekiler yemyeşil, hava iyice ısınıncaya kadar yeşil kalıyor, bekletirsem tohumu tüm bahçeye yine yayılıyor. |
|
22-03-2010, 09:36 | #15 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Saksıdaki çiçekler??? |
|
22-03-2010, 11:17 | #16 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-10-2009
Şehir: antalya
Mesajlar: 76
|
Alıntı:
Özellikle domatesin baş belasıdır fakat salatalık da bu bitkiye rastlanmaz. |
|
16-04-2010, 14:31 | #19 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 16-04-2010
Şehir: Konya
Mesajlar: 1
|
Selahattin Bey Sirken otu tohumunu nasıl tedarik edebilirim? Yardımcı olabilirseniz sevinirim. |
28-04-2010, 00:32 | #20 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 75
|
Merhaba, bahçemde bu resimdeki dikenlerden var , kökleri ile söküp çıkarmak istiyorum ama çok derinlerde ve sanki derinleştikçe ağaç gibi olmuşlar. Bu kökü yarım metre derinlikten söktüm ama yinede tamamiyle çıkaramadım. Başka bir çözüm yolu varmıdır, yardımcı olursanız sevinirim.Teşekkürler. |
06-05-2010, 14:52 | #21 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-09-2009
Şehir: MERSİN
Mesajlar: 5
|
yabancı otla mücadelenin en etkili yolu öncelikle tohum vermesini önlemektir yani tohumları olgunlaşmadan temizlenirse ertesi yıllar kademeli olarak azalıyor |
06-05-2010, 20:08 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Bu konuda size en iyi yardımı sellektörle tohum temizliği yapan ve belirli köylerde bulunan yerler yapabilir. Ancak yinede İl ve İlçe Tarım müdürlükleri size daha kolay yardımcı olacaklardır çünki tohum temizleme merkezleri onların bilgisi dahilinde. |
08-05-2010, 23:02 | #23 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Denizli
Mesajlar: 686
|
Sayın Aukarahan, sirken tohumunu ne maksatla kullanacaksınız ? Sirkenler daha tohum yapmadı .Tohum için henüz erken, Ağustos Eylül gibi tohumlar olgunlaşır.. |
08-05-2010, 23:14 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Denizli
Mesajlar: 686
|
Sayın Hocam, biz bazen değirmencilerden temizlik artıklarını (buğdaydaki kırık buğdayları,başak sap ve kavuzları ile yabancı ot tohumları) hayvan yemi olarak satın alıyoruz.Tohum temizliği yapan selektör istasyonlarında da yabancı ot tohumları karışık oluyor. |
08-05-2010, 23:38 | #25 |
Ağaç Dostu
|
Bir zamanlar sirken otu tohumlarını çürütüp gübre deneyleri yapıyordum o zamanlar bu sirken otunu sudan otu tohumlarını sellektörden geçirdikten sonra çok rahat elde edebiliyordum. Bu konuda kendiniz özellikle sirken alanlarında toplamak dışında sellktör gibi seçenekler dışında çok fazla seçeneğiniz yok diye düşünüyorum. |
05-08-2010, 15:53 | #27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-03-2009
Şehir: manisa
Mesajlar: 107
|
Selahattin Hocam, Komşum, kendisine sınır olan üzüm fidanlarıma ot kurutucu ilaç dökmüş. Yanlarında domates ve biberlerim var kısmen onlarda zarar görmüş. Biber ve domatesleri yememizde bir sakınca var mı ve ilacın etkisi topraktan ne kadar bir sürede kaybolur ? Şimdiden teşekkürler. Saygılar |
15-08-2010, 05:39 | #28 |
Ağaç Dostu
|
Sayın metesinan, Selahattin bey hangi çeşit herbisit (Ot oldürücü) kullanıldığını bilse, size daha net ve açıklayıcı bilgi verir kanısındayım. Bazı herbisitler Yapraktan alınır ve toprağa değen kısmı hemen etksini kaybeder. İmazethapyr etken maddeleri ot ilaçları fasulye için 4 ay etkli oluduğu halde 24 ay sonra ekilecek pamuğu bile etkileyebilir. |
24-11-2010, 12:35 | #29 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 02-11-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 74
|
Halk arasinda kaz kafali diye bir deyim vardir ama bunun kazlar hakkinda zerre kadar bilgisi olmayan birinin agzindan cikmis cok cahilce bir deyim oldugunu dusunuyorum nedense. Bildircindan bec tavuguna (gine tavugu ya da tokat tavugu olarak da bilinir) hemen hemen tum kanatli turlerinden beslemis/beslemekte olan biri olarak gordugum en akilli kanatli turu kazlardir. Bahcenizin ve kumesinizin dogal bekcileridir. En ufak bir tehlikede diger kanatlilari ve suruyu uyarirlar. Surude hiyerarsik bir duzen vardir ve tum suru tehlikelere / dusmanlara karsi birbirini kollar ve korur. Bahceye saldiginizda koyun gibi otlarlar. Gerekcesi ne olursa olsun bahcede ilac kullanimina karsi olan birisi olarak uzum bagi ya da meyve bahceleri olanlar icin kesinlikle kaz ile yabani ot mucadelesi yapmalarini tavsiye ederim ama sebze bahceleri icin ozellikle sebzeler belirli bir olgunluga eristikten sonra (ayni sey uzum baglari olanlar icin de gecerli) kazlari o belgeye sokmamaniz gerekir. Cunku korpe salataliklar, biberler, domatesler ve tatli uzumler kazlar icin yabani otlara kiyasla daha cazip oluyorlar. Sebze, meyve bahceleri icin damla sulama sisteminin ve sik sik capa yapmanin yabanci otlarla mucadelede en dogal cozum oldugunu dusunuyorum. Unutmayalim ki onlar topragin oz evlatlaridir. Nasil mucadele edebilir ve bahcemden uzaklastirabilirim diye cevap aradigimiz sirken otunun ayrik otunun nelere sifa oldugunu, iyi geldigini internetten biraz arastirdiginizda bu otlari ilacla yok etmek yerine onlari toplayarak degerlendirmeyi, cevrenizde bitkisel tedavilere inanan dostalarinizla paylasmayi tercih edebilirsiniz diye dusunuyorum. Bahanesi ne olursa olsun Onlarla mucadele etmek icin ilac kullanilmasina kesinlikle karsiyim. Sonucta o ilaclar bir sekilde sebze/meyvemize, topragimiza, yer alti sularina, bize, cocugumuza ulasip sagligimiza zarar verecektir. 3 kilo daha fazla domates, salatalik toplamak icin, bahcem piril piril cimle kapli kalsin hos gozuksun diye, elmamin armutumun icinde bir tek kurt olmasin dusuncesiyle bahcemizi, topragimizi, agacimizi dogayi ilaca bogmak bana cok yanlis geliyor. Bunlar benim nacizane goruslerim. Sevgi ve saygilarimla. |
24-11-2010, 18:43 | #30 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
|
|