28-08-2007, 16:59 | #182 |
Ağaç Dostu
|
Sn. NTuran 30 cm . çapındaki bir kovaya dikmiştim dün. Şimdi bir daha saksı değiştirip, stresse sokmayayım bir gün arayla. Bu arada hem o yerine alışır, hem de kışın yer boşaltacak bitkiler olacak ve gelecek baharda daha iyi bir organizasyon yapabileceğim. Bu kışı orada geçirse de, baharda büyük saksıya alsam, ne dersiniz? Bir de, fidanı alırken orada bulunan ve bahçesinde ahududu ve böğürtlen yetiştiren bir aile ile karşılaştım. Bana fidanı toprağa geçirdikten sonra 15 gün gölgede tutmamı söylediler. Sanırım alışma süresini atlatma için böyle bir yol önerdiler. Yalnız bunun üstündeki çiçekler meyveye dönüşmeye başlamış( hani nispet yapmak gibi olmasın da). Ne diyorsunuz, ne yapayım? Şu anda gölgede tutuyorum. |
29-08-2007, 21:04 | #183 |
Ağaç Dostu
|
Zaten saksıda satın aldığınız, kök gelişimini tamamlamış bir bitki için çok fazla endişelenmeyin. Saksının nemini muhafaza etmesi koşuluyla güneşin alnında bırakabilirsiniz. Bu bitki güneşten rahatsız olmaz, aksine bayılır. Saksı değiştirme konusunda da çok sorun olacağını sanmıyorum. İster şimdi yapın, ister mart ayında... Şimdi yapsanız bile merak etmeyin. Çünkü kökler açığa çıkmayacak, bir bütün olarak önceki saksısındaki siyah saksı toprağı karışımı hala kökleriyle birlikte olacaktır. Mala vb bir aletle kökün en altından daldırarak bir bütün olarak çıkarabilir ve hazırladığınız büyük saksının ortasında açtığınız çukura hiç dağılmadan koyabilirsinz. Önemli olan, aktarma işlemi sırasında köklerin havayla temasını en aza indirmek ve mümkün olduğunca nemli tutmak. Tercih sizin. |
29-08-2007, 21:16 | #184 |
Ağaç Dostu
|
Sabahı bile beklemeden şimdi güneş alacak yerine taşıyorum. Saksısını baharda değiştirmeye karar verdim. O üç tane çiçek/ meyveye birşey olursa çok kızarım kendime neme lazım. Teşekkür ederim sn. NTuran. sarı meyveler olduğunda tatları hakkındaki bilgilerinizi bekliyorum. Sahi o böğürtlen mi, ahududu mu? Almadım diye üzülüyorum ama artık balkonda yer kalmadı. Yer yok da benim gözüm hiç doymuyor. |
29-08-2007, 22:18 | #185 |
Ağaç Dostu
|
Sarı meyveler Fallgold çeşidi aududu bitkisi içindi. Bende biri İsveç'ten getirdiğim diğeri Bauhaus'tan aldığım iki kök var. Henüz ikisinde de çiçek gelişimi yok. Sanırım Eylülün ikinci haftası görebileceğim. Meyvenin tadına İsveç'te fidanlıkta bakmışım. Bal gibi... Sarı ahududunun özelliği taze tüketilmeye uygun ve bal gibi tatlı olması. Dondurulmaya elverişli değil. Bu arada Bauhaus'un ahududu ve böğürtlen, loganberry, tayberry çeşitlerini gerçekten çok uygun fiyata sattığını (ölçek ekonomisi sayesinde elbet) fark ettim. Yurtdışından sipariş verip getirtmeye kalksam sadece nakliyesi kendisinden daha fazla tutuyor. Beklentim yaban mersini çeşitlerini de getirmeleri. İlk fırsatta yetkilileriyle bu konuyu görüşeceğim. Çünkü bir bitkiyi saksısında ve görerek almak kadar güzel bir şey yok. |
30-08-2007, 05:38 | #186 |
Ağaç Dostu
|
Çok haklısınız. Bu yıl heves edip de getirttiğim ama yolda ve sonra ölen bitkilerim beni oldukça üzdü. Parası önemli değil diyemiyorum, çünkü dediğiniz gibi taşıması nerdeyse fiyatı kadar tutuyor. Daha önce de yazdığım gibi Bauhausdaki fiyatlar bana oldukça makul geldi. Ayrıca burada ne aldığınızı biliyorsunuz. Bir tanıdığımın fotoğraf makinesi alırken verdiği öğüdü hatırladım şimdi. "İnternetten alacağına, mağazadan dokunarak al" demişti. Bauhaus, diğer standlarındaki çeşitleri ile yeni bir şey getirmiyor ama bu bitki konusunda ben de çok sevindim. Likapa için de görüşmelerinizi desteklerim. Bir ara fallgold ile ilgili de bilgilerinizi rica edeceğim. Örneğin güneş isteği, saksı isteği, balkonda yapabilir miyim vb. Güneş alan balkon tamamen doldu, şimdi gölge balkonda(sabah az güneş alıyor) yetiştirebileceğim meyve arıyorum da. |
30-08-2007, 18:57 | #188 |
Moderatör
|
Sevgili arkadaşlar, Size bir kopya vereyim mi? Bauhaus'a çiçeklerin büyük bir kısmını Yalova'daki Akdoğa firması veriyor. Ya onlar için ithal ediyor ya da kendisi yetiştiriyor. Çok cici bir hanım var adı SERAP size mutlaka yardımcı olur. Yer olarak Topçular iskelesinde indiğinizde Karamürsel'e doğru gidin 3-4 km sonra görürsünüz. Yanlış olmasın bir de DOĞA var o değil Akdoğa. |
05-09-2007, 22:54 | #189 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bitki çeşitleri sayılamayacak kadar çok ama berry (ahududu-böğürtlen)severler kesinlikle bayram ediyor |
|
05-09-2007, 23:01 | #190 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Toplantı konusunda ise bugünlerde geniş kapsamlı bir Ankara toplantısı düzenlenecek sanırım, kızılay madoda toplanılacak... Ben eğer olursa berry giller -üzümsü bitki severler toplantısına katılacağım Bu arada böğürtlen çeşitleri için faydalı bir site http://www.raintreenursery.com/catal...oducttype=BLAC ------------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------------ Ahududu yetiştiriciliği ile ilgili bazı önemli bilgiler Ahududular, ev **** merak bahçeleri için harika bir üzümsü meyvedir. Ahududular kuvvetli büyür, nadiren ilkbahar donlarından etkilenir ve yüksek kalitede meyve verirler. Ahududu meyveleri reçellerde, jellerde, tatlılarda kullanılabildiği gibi taze olarak da tüketilmektedir. Taze ahududuların market fiyatları pahalıdır. Bununla birlikte pazarda bulunabilirlikleri düşüktür. Bu özellikler ahududu yetiştiriciliğinin önemini arttırmaktadır. Ahududular, meyve olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre olmak üzere iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitler yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir; buna karşın sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir. Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir. Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın oldukça yüksek düzeyde üretilirler. Genellikle, dip sürgünleriyle çoğaltılır. Dik büyüme özelliğinden dolayı üç veya dört yıl sonra kalın bir herek kullanılarak yetiştiricilik sürdürülür. Siyah renkli ahududular hastalıklara, özellikle antraknosa karşı, hassas olduğundan dolayı üretimi pek yapılmamaktadır. Genellikle dip sürgünleriyle üretimi yapılamaz bundan dolayı uç veya basit daldırma yöntemleri ile çoğaltılır. Siyah ahududuların sürgünleri çok dik değildir ve telli terbiye sistemine alınarak yetiştiriciliğinin yapılması daha uygun olacaktır. Mor ahududular, kırmızı ve siyah ahududuların çaprazlanması sonucunda elde edilmiş melezlerdir. Mor ahududular yaz aylarında kırmızı meyveli ahududulardan daha geç olgunlaşır. Mor ahududular kuvvetli büyür iri özelliklidir. Gelişme özelliği açısından kırmızı ve siyah ahududuların arasında yer alır ve genellikle telli terbiye sistemi ile yetiştiriciliği yapılır. Çoğaltılmaları sürgün ucunun daldırılması veya basit daldırma ile gerçekleştirilir. Sonbahar çeşitlerinden (bu çeşitlere yediveren çeşitlerde denmektedir) kırmızı meyveli olan çeşitler hem erken yaz döneminde hem de sonbahar döneminde meyve verirler. Sonbahar ürünü en iri meyveleri verir. Bununla birlikte sonbahar ürünü ilk yıl sürgünlerinin (henüz yeni gelişen birinci yıl sürgünleri) üst kısımlarında da meydana gelmektedir. Halbuki yaz ürünleri yalnızca iki yıllık sürgünlerin alt kısımlarından elde edilebilmektedir. Sonbahar ahududu çeşitleri, genellikle, sadece sonbahar ürünü dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu çeşitler dip sürgünleri ile çoğaltılırlar ve bir herek yardımı ile yetiştirilir. Sarı meyveli ahududular genellikle pek beğenilmemektedir. Fakat araştırmalar ve yeni çeşitlerin ıslahı amacıyla kullanılmaktadır. Yetiştiricilik yapılması amaçlanıyorsa çeşit seçiminin mutlaka iyi yapılması gerekir. O bölgede veya benzeri çevresel koşullara sahip bölgelerde yapılan adaptasyon çalışmaları dikkatle incelenmelidir. ÇEŞİTLER Ahududu çeşitleri için daha geniş bilgiye şu bağlantılardan erişilebilir; http://www.uzumsu.com/incele.asp?blo...ler&kimlik=101 http://www.uzumsu.com/incele.asp?blo...ler&kimlik=102 Yaz Kırmızısı Çeşitleri Killarney: Sert soğuklara karşı oldukça dayanıklı, dikkat çekici parlak kırmızı bir renge sahip, meyve büyüklüğü orta derecede olan ve çok hoş ahududu kokusuna sahip bir çeşittir. Killarney erkenci bir çeşit olup pasta-kek yapımında çok tercih edilmektedir. Latham: Verimli, kış soğuklarına dayanımı orta düzeyde ve hafif dikenli bir çeşittir. Mantar ve virüs kaynaklı hastalıklara dayanıklıdır. Meyveleri orta irilikte, yuvarlak, sert ve parlak kırmızı renge sahiptir. Meyvelerini mevsim ortasında olgunlaştırır ve uzun bir dönem süresince hasadı devam eder. Titan: Erken olgunlaşan, iri meyveli, orta düzeyde lezzete sahip ve yaprak bitlerine karşı çok dayanıklı bir çeşittir. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi daha uygun olur. Bitkiler kök kanserine ve kök çürüklüğüne karşı hassas olması nedeniyle ve kumlu topraklarda veya yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilmesi uygun olur. Siyah Çeşitler Cumberland: Siyah ahududular içersinde en lezzetli çeşitler arasındadır. Sürgünleri kuvvetli büyür ve oldukça verimlidir. Çok iyi lezzete sahip orta irilikte meyveler veren ve yaz ortasında olgunlaşan bir çeşittir. Bristol: Cumberland çeşidine göre meyve verimi, lezzeti, iriliği, kokusu ve parlaklığı daha iyi düzeydedir. Antraknoz hastalığına karşı hassas fakat küllemeye karşı dayanıklıdır. Jewel: Meyveleri büyük, parlak görünümlü, sert etli, yüksek kaliteli ve çok iyi lezzete sahip bir çeşittir. Kuvvetli gelişen bitkisel özelliğe sahiptir. Dik büyüyen, düzenli ürün veren ve antraknoz hastalığına karşı orta düzeyde dayanım gösteren bir çeşittir. Mac Black: Geç dönem olgunlaşan kıymetli bir çeşit olduğu tespit edilmiştir. Jewel’den sonra meyveleri olgunlaşır. Meyvesi iri, lezzeti oldukça güzel ve telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi gereken bir çeşittir. Mor Çeşitler Brandywine: Meyveleri kırmızımsı-mor renkte, iri, yuvarlak-konik şekilli, sıkı etli, meyve tadı hafif mayhoş ve yüksek kaliteli bir çeşittir. Reçel, marmelat ve pasta imalatında çok tercih edilen bir çeşittir. Sürgünleri kuvvetli, oldukça dik ve güçlü bir bitkisel özellik gösterirler. Royalty: Büyük meyveleri kırmızı ahududu meyveleri kadar tatlıdır. Meyvelerin tam kırmızıdan mor renge kadarki uzun bir dönem boyunca toplanabilir. İri bitkiler olup bazı böceklere ve mosaic virüsünü taşıyan ahududu afidlerine karşı oldukça dayanıklıdır. Genellikle Brandywine çeşidinden çok daha uzun yaşar ve daha fazla meyve verir. Sonbaharda Olgunlaşan Kırmızı Ahududu Çeşitleri Heritage: Meyveleri parlak kırmızı renkte, büyük, meyve eti sıkı ve yüksek kalitededir. Sofralık için uygun olduğu kadar dondurularak tüketim için de çok uygun bir meyve özelliğine sahiptir. Sürgünleri kuvvetli büyür, dik gelişir ve çok sayıda dip sürgünü verir. Caroline: Kuvvetli gelişen bu çeşit Heritage çeşidinden daha erken olgunlaşır ve kök çürüklüğüne karşı daha dayanıklıdır. Meyveleri Heritage çeşidinden daha iridir. Çok nefis ahududu kokusuna sahip meyvelere sahiptir. Caroline çok verimli ve hastalılara karşı dayanıklıdır. Autumn Bliss: Meyveleri iri, meyve zarı parlak koyu kırmızı renkte olup orta düzeyle lezzete sahiptir. İşleme sanayi için güzel bir meyvedir. Meyveleri Heritage çeşidinden daha önce olgunlaşır ve daha yüksek bir kaliteye sahiptir. Bitkileri kök sürgünü ile az üretilebilmekte olup gelişme kuvveti Heritage çeşidinden daha zayıftır fakat sıcaklığa karşı dayanıklıdır. Mosaic virüsüne karşı dayanıklı bir çeşittir. Sonbaharda Olgunlaşan Sarı Ahududu Çeşitleri Anne: Meyveleri iri olan bu çeşit Heritage çeşidi ile aynı zamanda olgunlaşmaktadır. Meyveleri soluk sarı renkte ve çok tatlıdır. Anne çeşidi sonbaharda hasat edilebilen bir çeşittir fakat yazlık olarak ta değerlendirilebilir bir çeşittir. Fallgold: -30 Co ye kadar düşük sıcaklıklara dayanır. Çok kuvvetli gelişen sürgünlere sahiptir ve farklı toprak koşullarında gelişebilme yeteneğine sahiptir. Meyveleri altın sarısı renkte, konik biçimli ve çok tatlıdır. BAHÇE TESİSİSİ Ahududu yetiştiriciliği için yer seçiminde hastalık ve zararlıların potansiyel risk taşıdığı yerlerden uzak durulmalıdır. Yabani ahududuların mevcudiyeti ve ticari yetiştiricilik yapılmış veya yapılan alanlardan uzak durulmalıdır. Verticillium solgunluğu potansiyeli taşıyan domates, biber veya patlıcan yetiştiriciliği yapılmış bölgelerden uzak durulmalıdır. İlkbahar donlarının önemli zararlara yol açtığı yerlerde bahçelerin yüksek ve eğimli arazilere veya kuzeye bakan yönlere kurulması daha doğru olur. Taban suyu yüksek ve çok geçiren kumlu araziler hariç diğer toprak tiplerinde ahududular yetiştirilebilir. Ahududular 5.8 ile 6.6 pH sınırları içersinde çok iyi gelişme gösterirler. İlkbahar aylarında toprağın çok ıslak olması nedeniyle sonbahar toprak işlemesi tercih edilmektedir. Toprak işlemesi yapılarak yabani otların temizlenmesi sağlanır. Bu durum ahududu bitkisinin gelişimi açısından avantaj sağlar ve yabani otların gelişerek zarar vermesi engellenir. Ahududular dinlenme halindeyken dikilmelidir. En iyi dikim zamanı erken ilkbaharda, toprakta çalışabilme olanağının oluştuğu zamandır. Bu dönemde bitkiler hemen dikilmelidir. Kök çelikleri veya dip sürgünleri ile dikim yapılabilir. Kırmızı ahududu fidanları fidan olarak söküldükleri derinlikten 5-7.5 cm daha derine dikilmelidir. Diğer ahududu fidanları ise fidan derinliğinden 2.5 cm kadar daha derine dikilmelidir. Fidanlık söküm derinliği gövdenin alt bölgesinde kökün ise üst bölgesinde koyu gri bir çizgi olarak kendini gösterir. Kökler dikim çukuruna iyice yerleştirilmeli ve daha sonra toprakla üstleri örtülüp sıkıştırılmalıdır. Dikim gerçekleştikten sonra bitkinin etrafına toprak konularak sıkıştırılır ve can suyu verilir. Dikim yapıldıktan sonra kırmızı ahududu dalları yaklaşık 25-30 cm üstten kesilir. Siyah ve mor ahududu üzerindeki orijinal gövde olan sürgünler toprak seviyesine kadar kesilmeli ve kesilen sürgünler hastalıkları kontrol etmek için dikim alanından uzaklaştırılmalıdır. Fidanların dikiminde sıra arası ve sıra üzeri mesafesi ahududunun tipine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kırmızı ahududular sıra üzeri 60 cm mesafede dikilir. Sıra arası mesafe 2-2,5 m dir. Siyah ve mor ahududular genellikle kırmızı ahududulardan daha fazla yer ihtiyacı duymakta ve sıra üzeri mesafesi 90 cm, sıra arası mesafesi 2,5-3 m dir. Şayet yükseltilmiş yastıklara dikim yapılırsa bu mesafe 2 m olabilir. Dik gelişen böğürtlenler siyah ve mor ahududularla aynı mesafede dikilebilir. Şayet toprak önceden gübrelenmemişse dikimden yaklaşık iki-üç hafta sonra her bitkinin çevresine verilmelidir. Her bitkiye yaklaşık olarak 30 gram (yaklaşık bir yemek kaşığı) 12-12-12 veya benzer özellik gösteren kompoze gübreler uygulanır. İkinci ve bunu izleyen yıllarda; her 1 dekarlık alan için15 kg gübrenin ¾ oranında uyanma başlangıcı döneminden önce bitkilere verilmelidir. Yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilen bitkilere ise her bitkiye bir bardağın çeyreği kadar miktar gübre verilmelidir. Ahududular ilk yazın başlangıç döneminde genç kökler gelişirken çapalanmalı veya arazi işlenmelidir. Dikimden sonraki ilkyazın sonlarına göre, istenirse, malçlama yapılabilir. Malçlama yabancı ot kontrolüne yardımcı olur, toprak nemini korur, yazın toprak sıcaklığını düşürür, toprağı örterek kışın soğuk zararını önler ve saçaklı bir kök sistemin gelişmesini sağlar. Ahududular her hafta 25-40 mm suya ihtiyaç duyar. Sonbahar çeşitlerin yaz süresince yeterli nem almaları birinci yıl sürgünlerinin ve meyvelerin daha iyi gelişmelerine imkan verir. Kış döneminde toprak neminin düşük olması büyük zararlara yol açabilir, hatta bitki ölümlerine bile yol açabilir. Bu yüzden sonbahar döneminin sonunda toprak donuncaya veya yağış alıncaya kadar düzenli sulama yapılmalıdır. Sulamada toprağın 25 cm derinliğe kadar nemli olması gerektiği unutulmamalıdır. Ahududularda yağmurlama ve damlama sulama yöntemi ile sulama yapmak daha doğru olur. Damlama sulama sistemi ile su kök sistemine düzenli ve doğrudan uygulanır. Damlama sulama bunlara ilave olarak; yaprakların kuru kalmasını sağlayarak daha az hastalık probleminin oluşmasını sağlar ayrıca sıra araları sulanmadığından yabancı ot problemi azalır. BUDAMA VE TERBİYE SİSTEMLERİ Ahududu sürgünleri iki yıllıktır. Kök gövdesi ise çok yıllıktır. Yeni sürgünler (birinci yıl sürgünleri, vejetatif sürgünler) her yıl kök gövdesi üzerindeki tomurcuklardan gelişir. Yazın sonlarına doğru birinci yıl sürgünleri üzerinde meyve gözleri yer alan yanal sürgünler meydan gelir. Birinci yıl sürgünleri ikinci gelişme sezonunda (sonraki yıl) meyve sürgünü (ikinci yıl sürgünü, generatif sürgün) olarak isimlendirilir. İkinci sezonun başlarında meyve oluşumunu sağlayan sürgünler meyve sürgünleri üzerinde gelişmeye başlarlar.Meyve oluşumundan sonra yaşlanan sürgünler (meyve sürgünleri) ölür ve bunlar meyve hasadının tamamlanmasıyla birlikte kesilerek araziden uzaklaştırılır. Kök gövdesinden birinci yıl sürgünlerinin çıkışı ve gelişimi tekrar başlar. Kırmızı ve sarı ahududular (Yazın meyve verenler) Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Büyüme mevsiminde ahududularda hiçbir kesme işlemi uygulanmamalıdır. Şayet sürgünler çok uzamışsa bunları kesmek yerine telli terbiye sistemine almak daha iyi olur. Meyve hasadından sonra meyve sürgünleri uzaklaştırılmalıdır. Bu genellikle, hava ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak, haziranın sonunda temmuz ayının başında yapılır. Meyve sürgünlerinin uzaklaştırılması önemli hastalıkların azalmasına ve yeni gelişen sürgünler için sıra üzerinde daha iyi bir ışıklanma ve havalanmanın sağlanmasına neden olur. Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar patlamadan hemen önce ve don riskinin geçtiği kışın sonunda ve ilkbahar başlarında budama yapılmalıdır. Kışın zarar gören sürgünlerin ölü bölgeleri mutlaka kesilmelidir. Bu genellikle 1 cm kadar uzunluktaki sürgün ucu bölgesidir. Bununla birlikte sert kışlardan sonra ölen bölge nedeniyle kesilmesi gereken uzunluk yaklaşık 2 cm kadar olabilir. Şayet çit şeklinde bir yetiştiricilik yapılıyorsa sıraların genişliği 50 cm veya biraz daha az tutulmalıdır. Sıra alanlarının dışındaki bütün bitkiler kesilmeli ve uzaklaştırılmalıdır. Çapı 1 cm civarındaki küçük zayıf sürgünler kesilerek uzaklaştırılır. Yazın meyve veren kırmızı ahududular yılda iki kez budanır. Birincisi ilkbaharda, ikincisi ise hasattan hemen sonra yapılır. İlkbahar budaması mart sonu veya ilkbahar başında zayıf gelişen sürgünlerin tamamının temizlenmesi şeklinde yapılır. İkinci budama ise meyvelerin hasadından hemen sonra kuruyan meyve sürgünlerin temizlenip uzaklaştırılması şeklinde yapılır. Yine hasadan sonra yeni gelişen sürgünler ve dip sürgünlerinin sayısı azaltılmalıdır. Bu işlem esnasında zayıf gelişen sürgünlerin temizlenmesine öncelik verilir. Her 30 cm lik çit için 1.5 cm veya daha büyük çapa sahip kuvvetli gelişen 4 veya 5 sürgünün bırakılması yeterlidir. Şayet yeteri kadar kuvvetli gelişen sürgün yoksa her 30 cm lik çit için en iyi gelişme gösteren iki sürgünün bırakılması doğru olur. Sonbaharda meyve veren kırmızı ahududular Bu ahududu çeşitleri, biri Temmuz ayının ilk dönemleri diğeri ise Ağustos sonu veya Eylül ayında olmak üzere, yılda iki defa ürün verir. Bununla birlikte yılda tek ürün alınmasının daha iyi olduğu gözlenmiştir. Bunun için daha az miktarda ve daha düşük kalitedeki yaz ürünü alınmayarak sonbahar ürününün daha kaliteli ve daha yüksek düzeyde olması sağlanır. Bu yöntemin hastalık zararını da azalttığı belirlenmiştir. Sonbahar ürünü veren kırmızı ahududuların ilk yıl budamaları yapılmaz. İlk yıl bitkinin kendi halinde gelişerek doğal formuna ve kuvvetine erişmesine izin verilir. İlk yıldan sonra budamalar her yıl peşi sıra yapılmalıdır. İlkbahar budamaları toprak henüz soğukken ve gelişmenin henüz başlamadığı dönemde ( genelde mart ortası veya sonudur) yapılmalıdır. Elle, dönerli biçme makinesi veya diğer mekanik aletlerle toprak üzerindeki bütün gelişen sürgünler kaldırılır. Bu kesme işlemi esnasında 2.5-5 cm uzunluğundaki bitkiler biçimden sonra genellikle toprak yüzeyinde kalır. Ağustos veya eylül başlarında meyveler o mevsimin sürgünleri üzerinde oluşacaktır. Siyah ve Mor ahududular Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar şişmeden önce soğuk hava koşullarının tehlike arz etmediği kış ortası veya ilkbahar başlarında yapılmalıdır. Siyah ahududular budanırken, yan dalların 30 cm uzunluğunda bırakılması gerektiği unutulmamalıdır. Yan sürgünlerin 250 cm veya daha uzun gelişebileceği, bundan dolayı da iri bir bitki gelişiminin olacağı unutulmamalıdır. Mor ahududular siyah ahududulardan daha uzun gelişirler. Bu yüzden yan dallar yaklaşık 50 cm üzerinden budanmalıdır. Sürgün üzerinde zayıf ve cılız gelişen yan sürgünler temizlenmelidir. Tüm bu budama uygulamaları meyve miktarı ve kalitesi üzerinde çok ciddi artışlara yol açar. Siyah ve mor ahududular fazla miktarda dip sürgünü geliştiremezler, bunun yerine ana bitkinin bulunduğu yerde bir salkım veya küçük bir tepe görünümü veya ocak görünümü oluştururlar. Yaklaşık 1.5 cm kalınlığındaki sürgünler dinlenme döneminde kesilip alınmalıdır. Her ocakta veya tepede 5-7 adet sürgünün olması sağlanmalıdır. Şekil 1. Siyah ve mor ahududularda budamadan önce ve budamadan sonraki görünümler Şekil 2. Ahududuların budama takvimi Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Siyah ve mor ahududular yaz döneminde birinci yıl sürgünlerinin (o yıl gelişen sürgünler, vejetatif sürgünler) uç alma şeklinde budanması gerekir. Uç alma işlemi, mor ahududu sürgünleri 75-100 cm uzunluğa eriştiğinde, siyah ahududular ise 45-60 cm uzunluğa eriştiğinde, üstten itibaren 10 cm kadar kesme şeklinde yapılmalıdır. Bu işlem kuvvetli yan dal gelişimini teşvik edecektir. Hasattan sonra tüm meyve sürgünleri kesilip araziden uzaklaştırılmalıdır. Böylece hastalık ve zararlı problemleri ciddi düzeyde azalacaktır. HASAT En iyi hasat ölçüleri meyve rengi ve meyvelerin kolaylıkla dallardan ayrılmasıdır. Meyve kolaylıkla daldan ayrılma özelliği kazanmadan önce kendine has rengini alır. Şayet meyveler yeteri kadar renklenmeden toplanırsa kendine has tat ve koku oluşmaz. Meyve kalite yönünden tam olgunlaştığında ve her 2-3 günde bir olmak üzere toplanmalıdır. Meyveler avuç içine alınarak parmakla tutulur ve yavaşça yukarı doğru kaldırmak suretiyle toplanır. Toplamadan sonra meyveler gölgede ve mümkünse soğuk bir depoda tutulmalıdır. Böylece depo ömürleri uzar. Meyveler hasat edildikten sonra derin olmayan kaplar veya kasalar içersine konur. Böylece meyve yığılması olmaz. Aksi takdirde en altta kalan meyveler ezilerek sularını kaybedecek ve biçimleri bozulacaktır. Bu durum aynı zamanda meyve üzerinde hastalık oluşumunu da teşvik eder. Hasattan hemen sonra meyveler soğuk bir yere alınır. Meyvelerin hasadan sonra soğuk depoya alınmaları bir saat içinde yapılmalıdır. Böylece meyvelerin nem kaybı en aza indirilir, mantari hastalıkların gelişmesi ve meyve bozulma riski azaltılır. DESTEK SİSTEMLERİ Telli terbiye sistemi sıraya dikim sistemiyle birlikte uygulanmaktadır. Aşırı rüzgârların mevcut olduğu alanlarda bu sistem sorun çıkartabilir. Bu terbiye sistemi aynı zamanda ürünün daha kolay yetiştirilmesine yardımcı olur ve sürgünlerin yere temasını önleyerek meyvelerin daha temiz ve daha kolay toplanmasını sağlar. Telli terbiye sistemi 45-50 cm uzunluğunda çapraz kollar ile sıra içinde 5-6 m aralıklarla yerleştirilerek inşa edilebilir. Sıranın bütün kenarları boyunca her çapraz koldan tel geçirilerek sıra sonuna kadar uzatılır. Teller kırmızı ahududular için toprak yüzeyinden 90 cm yukarıda olmalıdır. Mor ve siyah ahududular için 100 cm yukarıda olmalıdır. Sürgünlerin tellere arasında serbest bırakılarak düzgün biçimde dağılması sağlanır veya bunun yerine sürgünler tellere tek tek bağlanarak düzgün kalmaları sağlanır. Kırımızı ahududular çakılı bir herek üzerine 5-7 sürgün bağlayarak da terbiye edilebilirler. Sürgünlerin herek üzerine bağlanması esnasında zarar görmemeleri için uygun bir malzemenin seçilmesi önemlidir. Herek sistemi uygulanması zaman ve masraf açısından sorunludur. Bu yüzden pek tercih edilmez. Şekil 3. Ahududu yetiştiriciliğinde uygulanan temel telli terbiye sistemleri Şekil 4. Kırmızı ahududu sürgünleri yere çakılı bir herek üzerine tutturularak da terbiye edilebilir. KAYNAKLAR Donald E. Janssen. 2005. Growing Raspberries. University of Nebraska-Lincoln, Extension: G1580. USA. P. C. Crandall and H. A. Daubeny. 1989. Raspberry Manegement (Small Fruit Crop Management, Ed. G. J. Galletta and D. G. Himelrick). Prentice Hall, Inc. NJ. USA. Yazar(lar):Hüdai Yılmaz , Muttalip Gündoğdu http://www.uzumsu.com/incele.asp?blo...ler&kimlik=106 |
|
05-09-2007, 23:05 | #191 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Neden bu çeşidi seçtiniz? |
|
05-09-2007, 23:16 | #192 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yaban mersini konusunda haklısınız ...bu konuda yetkililerle konuşmak gerçekten çok etkili , koçtaşlarda etobur bitki satılmasını biraz da benim bu konudaki ısrarcı taleplerim rol oynadı sanırım Ancak bu konuşma işi hem buradaki hem de İstanbul'daki yetkili kişi ile olmalı ve ısrarcı olunmalı... |
|
06-09-2007, 21:13 | #193 |
Ağaç Dostu
|
Bauhaus da küçük paket içinde rubber - kuş kaçırtan denilen bant satılıyor, kullanmanızda fayda var. |
07-09-2007, 06:34 | #194 |
Ağaç Dostu
|
Kuş kaçırtanları ben de gördüm. Ama kuşlarla ilgili sorunumu yazdığımdan beri, -sanki kulaklarına gitmiş ve bana acımışlar gibi- kuşlar böğürtlenlerimi rahat bırakmaya başladılar. |
07-09-2007, 06:38 | #195 |
Ağaç Dostu
|
İlk sarı ahududunu (All Gold) Stockholm'den Haziranın başında almıştım ve üzerinde meyvesi vardı. Bu da demek oluyor ki, bu çeşit bir yediveren (sonbahar çeşidi olarak da geçiyor) ve hem yaz hem de sonbaharda ürün veriyor. Şu an gelişimini sürdürüyor ve eylül ortasında ikinci kez çiçeklenmesini bekliyorum. |
12-09-2007, 09:19 | #196 |
Ağaç Dostu
|
Merhabalar. Sizden uzaktaydım ama aklım sizlerleydi. Gittiğim yerde, dağ bayır her taraf böğürtlen doluydu. Her sabah erken saatlerde dikenlerin, oramı buramı yırtmasına(öyle az buz değil resmen yaralandım) hiç aldırmadan, bir dolu böğürtlen toplayıp yedim. Her yediğim böğürtlende NTuran ve Denizakvaryumu sizleri düşünmeden edemedim. İnanılmaz bir güzellik. Biraz dinlenip, sırf sizin için çektiğim böğürtlen fotoğraflarını yükleyeceğim. Ayrıca köklü bir tane ve tutup tutmayacağından emin olamadığım ama yine de biraz önce toprağa geçirdiğim iki çelik var. Yetiştirebilirsem balkonda bakalım. Tutanlardan biri mutlaka NTuran'ın bahçesinde yer alacak. Ufaklığa ve kuşlara ziyafet olsun diye. İsterse, Denizakvaryumu'nun balkonuna da gidebilir Haa bu arada Denizakvaryumu, Ankara toplantısına siz neden katılmıyorsunuz. Biz, berryler için ayrıca toplanırız ama yine de genel toplantıda olmanız iyi olmaz mıydı |
12-09-2007, 09:50 | #197 |
Ağaç Dostu
|
Böğürtlenler için afiyet olsun, kulağımız ve midemiz az çınlamadı topraklı değilse çıkardığınız böğürtlen malasef tutmayacaktır...zaten sizde evergreen dikensiz böğürtlen var asıl haberleri bu böğürtlenden bekliyoruz... Genel toplantı için o tarihte malasef yokum.Şu anda Ankara'da üzümsülerle ilgilenen ve foruma yazan 5 kişi var inşallah bir araya geliriz derim |
12-09-2007, 12:07 | #198 |
Ağaç Dostu
|
Bu, çalılardaki böğürtlenlerin son görüntüleriydi. Fena halde arsızlar. Bugün kopartıyorsunuz, ertesi güne yenileri fışkırıyor. Ve son derece lezzetliler. Eğer getirdiklerimi yetiştirmeyi becerebilirsem ve iklime de uyum gösterirse çok sevineceğim. |
12-09-2007, 14:21 | #199 |
Ağaç Dostu
|
Afiyet olsun Nevsune hanım. Bizleri de her zaman düşündüğünüzü biliyorum. Denizakvaryumunun dediği gibi, çeliklerin tutma olasılığı yok gibi. Ancak köküyle birlikte, uygun koşullarda taşıdıysanız durum değişir. Benim de daha önce söz verdiğim resimler var. Özellikle ahududunu görmenizi istiyorum. İkinci ürünü bolca yiyoruz. Herkese önereceğim ama elimdeki çeşidin adını maalesef bilmiyorum Heritage olduğunu tahmin ediyorum. İkinci bir olasılık da Autum Bliss, ancak Anadlu'nun yerli çeşitlerinden birisi de olabilir mi acaba? Bursa'dan, Yalova'dan arkadaşlarımız bize yerli çeşitler konusunda yazabilirse sevinirim. Çünkü bu ahududu kökünü Bentdere'sinden tanesi 4 YTL'den almıştım ve sadece Bursa malı olduğu söylenmişti. İlk iki resim ahududu, son iki resim de dikensiz böğürtlenlere ait. Onlar da tükenmek üzere. Resimleri bu sabah (12.09.2007) çektim. Hemen ardından da topladım. |
12-09-2007, 15:01 | #200 |
Ağaç Dostu
|
Getirdiğim yarı köklü ve topraklı olanın durumu, sanki fena değil gibi. Köküne hız versin diye dallarını budadım, bir dalını da toprağa soktum. Yorgunluğumu atamamışım ki gübresini unutmuşum. Şu anda güneşte olduğu için o işi de yarın sabaha bırakıyorum. Yoksa bir kaç gün gölgede mi tutsam acaba? Sizin dikensiz böğürtlenin yaprakları bununla aynı gibi mi? Nereden almıştınız Adem'den mi? Çok güzel görünüyorlar. Güle güle büyütün, afiyetler olsun. Ahududular da aynı tablo gibi. Ne kadar düzgün meyveleri var. |
12-09-2007, 15:45 | #201 |
Ağaç Dostu
|
Tenekedeki yabani böğürtlen fena görünmüyor. bendeki dikensiz böğürtlenlerin yaprakları da üçlü ve benzer şekilde ancak, ne yapraklarının kenarlarında ne de dallarında diken var. Gübre atmanıza gerek yok. Şu an gübreleme zamanı değil. Tutarsa şubat ayında dibine yanmış gübre koyarsınız. Bende de dikenli ama meyveleri iri Himalaya Giant var. Gerçekten arsız oluyorlar. Duvar boyunca dikenli böğürtlenleri tele sardırıyorum. Çok geniş bir alana yayılıyorlar. Bir kök için 6 metrelik bir alan ayırdım. En büyük sorunum komşuların bahçesine sarkan sürgünler. Ekteki resimde ahududuların arkasındaki duvarda görüyorsunuz. |
12-09-2007, 21:23 | #203 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-11-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 345
|
Alıntı:
|
|
13-09-2007, 10:39 | #204 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu durumda, bu tür, Bursa da şu an üretiminin yapıldığı tür... özellikle cumalıkızıkta Ahududu bu tür üzerinden yapılıyor düşüncesindeyim. |
|
13-09-2007, 12:22 | #205 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 394
|
Merhaba. Bir böğürtlen sever olarak dün burada yazılanlara dayanamayıp iş çıkışı kardeşimi çektire çektire bauhouse'a gittik ve berrylendim Sabah sahurdan sonra uyuyakalmışım, 8 gibi kendime gelebildim ve hemen daha büyük bir saksıya aldım. NPK18-18-18 gübresi de aldım birazcık suyuna koydum. Yanlız 3 tane tepesi vardı ama biri kırılmış, farketmemişim. o kırılanı suya koysam köklenir mi? (öyle böyle değil gözüm döndü tüm terası üzümsü doldurasım var.. ) Resim yükleyemediğim için kendi bloguma koydum: http://tubaengin.blogspot.com/2007/09/berrylendim.html Sevgiler |
13-09-2007, 13:45 | #206 |
Ağaç Dostu
|
Hayırlı, uğurlu olsun. Berryin pek güzelmiş. Annene çok sevgiler. Korkmasın benim balkon çökmediyse sizin teras hiç çökmez. Sen devam et. Suya koymuşsundur dalı mutlaka. Denemekte yarar var. Kökleri sağlam neyseki. Eve getirene kadar ben de, ya bir şey olursa diye kahretmiştim kendime. Şimdi nazlı nazlı büyüyor. |
13-09-2007, 17:02 | #207 |
Ağaç Dostu
|
Loganberry'nin çoğaltılması konusunda deneyimim yok, ancak kaynaklardan biri böğürtlende olduğu gibi uç daldırması yöntemini söylüyor, diğeri ise çelik, aşılama ve basit daldırma yöntemi olduğunu söylüyor. |
13-09-2007, 17:10 | #208 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
13-09-2007, 18:01 | #209 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sn. NTuran bu 6 mt. işini biraz açar mısınız? Bunun kökle bir ilgisi var mı yoksa sadece yayılma alanı olarak mı o mesafe? Biliyorsunuz balkonda saksı sorunu oluyor, yer kaplama açısından da o nedenle merak ettim. |
|
13-09-2007, 22:15 | #210 |
Ağaç Dostu
|
Sayın lalezar sizde hangi berry var? saksıda mı? bahçede mi? |
Etiketler |
ahududu, böğürtlen |
|
|