agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > Yabancı otlarla mücadele
(https)




Beğeni Düzeni17Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-07-2008, 23:49   #1
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-05-2008
Şehir: Kayseri/Niğde
Mesajlar: 38
canavar otu, orobanş (Orobanchaceae) mücadelesi

Merhaba pek çok bitkiye zarar veren bu parazit ot ile ilgili sitemizde herhangi bir bilgi bulamadım ve sizinle YRD.DOÇ.DR. SERPİL ÖDEN in bu ot hakkında verdiği bilgileri paylaşmak istedim.

Canavarotu (Orobanş), Oroban chaceae familyasına ait obligat çiçekli parazit bir bitkidir. Yaygın olarak görüldüğü Akdeniz ülkelerinde birçok üretim alanı bu parazit bitkiyle bulaşıktır. Kalifomia, Batı Avustralya ve Küba gibi benzer iklime sahip ülkelerde de yaygındır. Bazı türler Sudan gibi, kurak ve yarı kurak ülkelerde, bazı türler ise İsveç'in kuzey kıyılannda görülmüştür.

Orobanche cinsine ait 100'ün üzerinde tür bulunmaktadır. Ancak bunlardan birkaç tanesi kültür bitkilerine zarar verir. Bu parazit bitki Asteraceae, Fabaceae, Solanaceae, Apiaceae ve Cucurbitceae Familyası üyelerinde önemli kayıplara neden olur.

Birçok bölgede orobanşın verdiği zarar, o bölgedeki üretim metotlanna bağlı olarak değişir. Bazı durumlarda tarladaki tüm ürün zarar örebilir.

Orobanşın biyolojisine ve konukçuya özelleşmesine bağlı olarak özel kontrol yöntemleri geliştirmek gerekir. Ne yazık ki bugüne kadar etkili bir yöntem bulunamamıştır. Kontrol yöntemlerini geliştirebilmek için parazitin biyolojisi ile ilgili daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

1- BiYOLOJÎSÎ;

Orobanche türlerinin birçoğu tek yıllıktır ve tohum ile ürerler. Bu cinse ait türlerde konukçu-parazit ilişkileri büyük ölçüde doğa koşulları ile ilişkilidir. Bu ilişkiler çevre şartları ve üretici şartlanna bağlı olarak değişir. Toprak şartları ve predatörlerin varlığı ise ikincil faktörlerdir.

1.1. Tohum;

Orabanche tohumları bitki dünyasının en küçük tohumlarıdır. Tohum büyüklüğü türler göre 4,9x10__ mg Arasında değişir. Çiçek açma zamanı da tohum büyüklüğünü etkiler. Küçük tohumlar çiçeğin uç kısımlarında bulunur. Tohumların yüzeyi kalınlaşmış karakteristik bir tabaka ile kaplanmıştır ve bu durum tohumun rüzgar ve su ile yayılmasını kolaylaştırır. Nişasta ve yağ içeren endosperm tabaka ise kotiledonsuz bir embriyo ile çevrilidir.

Tohumlar çok sayıda üretilir, her kapsülde 500-5000 tane tohum bulunur. Bazen bir bitkide 100'den fazla kapsül bulunabilir. O. Crenata türüne ait bazı büyük bitkiler birkaç yüz bin tohum retebilir. O. Ramosa gibi türlerde ise her bitki 5.000-20.000 arasında tohum üretmektedir.

Tohumlar toprakta 10 yıldan fazla bir süre canlı kalabilmektedir.

1.2. Çimlenme ve tutunma;

Olgunlaşmış tohumlar türe ve çevre şartlanna bağlı olarak günlerce veya aylarca çimlenmeden uyku halinde kalabilir. Elverişli çevre koşullannda bile çimlenme sadece konukçu bitkinin çimlenmeyi teşvik edici salgılarının varlığıyla gerçekleşebilir. Rizosfer uyarıcı maddelerin dağılımı, toprakta suyun varlığına bağlıdır.

Orabanche'm çimlenmesi ve gelişmesinde sıcaklık çok önemli bir faktördür. O. Crenata ve

O. Ramusa için optimal sıcaklık 15-25° C, minimum sıcak 5° C ve maksimum sıcaklık ise 30°dir. Çimlenmeyi takiben hyaline, kök benzeri bir yapı ve çimlenme tupü testa'dan dışarıya çıkar. Bu yapı O,15mm. Genişliğe ve 3-4 mm. Uzunluğa erişir. Bu nedenle tohumlar konuk bitki köklerindeki bu hazır ortam parazitik yaşamlarına başlarlar.

Bitki kökündeki bu ortamda çim borusu pozitif bir kemoterapi gösterir bitki köküne doğru büyür. Bu yapıdaki kalınlaşma appressorium olarak bilinir.

1.3. Hanstorîum oluşumu;

Appressorium konukçu bil köklerinin iletim demetleri ile bağla kurar. Bu bağlantıyı sağlayan doku haustorium olarak bilinir. Bağlantı kurulduktan sonra önce ufak bir kabarcık oluşur ve bu"tuberculi olarak bilinir. Tuberculus sandan yeşile kadar değişen bir renktedir. Olgılaçınca 0.5-2.5 cm. kalınlığa erişir,Bu organ konukçudan su, mineral madde ve organik maddeleri almaya yarar. Genç tuberculus, baklagil köklerin azot fikse eden Rhizobium bakterilerir oluşturduğu modüller ile karıştırılmamalıdır. Tuberculus turuncu renk Rhizobium modülleri ise kırmızımsıdır.

l .4. Sürgün gelişimi ve çimlenme;

Tuberculus üzerinde ki oluşumundan sonra bir tomurcuk gelişir ki bu daha sonra sürgünü meydana getirir. Bazı türlerde (O. Aegyptiaca O. ramosa gibi) sürgünün dallanması normaldir, bazı türlerde ise bu durum nadiren görülür. Yaşam çemberir toprak altı süresince Orobanc karbonhidrat biriktirir, görülebilir gelişme nispeten yavaştır. Ancak karbonhidrat birikimi,parazitin sürgün oluşturmasını sağlar, toprak yüzeyine çıkan parazit sürgün ve çiçek oluşumunu kısa zamanda tamamlar.

Sürgün gelişimi ve çimlenme, parazit ve konukçu bitkinin beslenme durumu ve toprak sıcaklığı ile yakından ilişkilidir.

Orobanche'm toprak altındaki gelişme süreci çevre şartlanna bağlı olarak 30 ile 100 gün arasında değişir. Tüm yaşam süreci ise yaklaşık 3 ile 7 aydır.

1.5. Generatif gelişme;

Vegetatif gelişmeden generatif gelişmeye geçiş ile sürgün gelişimi hızlanır, optimum şartlarda toprak yüzeyine çıkıştan birkaç gün sonra çiçekler oluşur.

Bütün bitki tüylerle kaplanır. Birçok tür kendine döllenir. (Om; O. cemua). Bununla birlikte O.crenata ve O. aegyptica çapraz melezlenebilir. Meyve 0.5-2 cm. arasında değişen bir kapsül şeklindedir. Gövdede besin maddelerinin birikmesine bağlı olarak, orobanş tohumları konukçu bitkinin ölümünden sonra bile olgunlaşmaya devam edebilir.

Parazit ve konukçu bitkinin çiçeklenmesi bazen aynı zamanda olabilir. Her ikisinin deçiçeklenmesini etkileyen en önemli etkenler, sıcaklık, su ve besin maddesi miktarıdır.

2. ZARARI

2. l. Etki şekli ve belirtileri;

Parazit bitkinin gelişimi, konukçu bitkiden su, mineral madde ve organik maddeler alınabildiği sürece devam eder. Toprak altındaki sürgünleri karbonhidrat depolar, bu yüzden bitki besin elementleri hızla tükenir. Parazit bitkinin topraktaki varlığı, konukçu bitkinin gelişimim önemli oranda etkiler. Bu dönemde orobanş sürgünlerinin gelişimi çok hızlıdır, bu nedenle konukçu köklerinin karbonhidrat kaybı hızla artar.

2.2. Zarar şekli;

Enfekteli konukçu bitkideki zarar verim kaybı şeklinde ortaya çıkar. Bazı bitkilerde(tütün, ayçiçeği,domates, havuç, patlıcan ve lahana gibi) kalite kaybıda görülebilir.

2.3. Ekonomik önemi;

Ürün kaybı, enfeksiyon şiddeti ile doğrudan ilişkilidir. Bu kayıplar %5 ile %100 arasında değişebilir. Bu sayı ortalama %34 civarındadır. Orobanş türleri arasında O. cernua en yaygın olan türdür ve yaklaşık 7 milyon hektar ayçiçeği tarlası bundan zarar görmüştür. (Doğu Avrupa'da) O. crenata ve O. aegyptiaca Batı Asya ve Kuzey Afrika'daki baklagil tarlalarında ortaya çıkar ki bu tarlalar yaklaşık 4.4 milyon hektar kadardır. 2.6 milyon hektar alana yayılmış Solanacae familyası üyesi bitkiler (domates, patates, tütün ve patlıcan gibi) ise O. ramosa ve O. aegyptiaca tarafından zarar görür.

3. KONTROL

3. l. Kültürel Önlemler;

Elle Yolma; Tohum bağlamadan önce yapılan, faydalı bir yöntemdir. Yoğun bir iş gücü gerektirir.

Enfeksiyonun çok şiddetli olmadığı durumlarda kullanılabilir.

Geç Dikim; Orobanş enfeksiyonunun zararlarından kaçınmak için geç dikim yapmak üreticiler tarafindan iyi bilinen bir yöntemdir. Orobanş sürgünleri bu yöntemle %90 oranında azaltılabilir. Erken olgunlaşan çeşitler kullanılabilir. Ürün kaybını azaltmak için dikim geciktirilebilir.

Tuzak Bitkiler; Bu yöntem henüz tarla koşullarında uygulanmıyor. Ancak Unumussitatissimum L. İsimli bitkinin orobanş tohumlarının çimlenmesini %30 oranında teşvik ettiği biliniyor. Orobanş tohumlannın çok uzun ömürlü olması (10 yıldan fazla) yüzünden bu yöntem çok etkili değildir.

Derin Sürüm; Bu yöntemle orobanş tohumlan toprağın derin tabakalanna (20-45 cm) gömülür ve enfeksiyon şiddeti azalır. Bu uygula-ma için uygun ekipman ve uygun toprak gereklidir. Derin ürümü yüzeysel bir sürüm takip etmelidir.

Dayanıklı Çeşitler; Dayanıklı ve toleranı çeşitler elde etmede ıslah çalışmaları başarılı olmuştur.(Ayçiçeği, bakla gibi bitkilerde)Orobanş'a dayanıklılık mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Islah çalışmaları devam ettikçe parazitin daha dayanıklı ırkları da oluşacaktır.

3.2. Kimyasal kontrol;

Herbisit'ler; Orobanşa karşı çok sayıda herbisid test edilmesine rağmen, bunların hiç biri etkili ve ekonomik bir kontrol sağlayamamıştır. Sadece gIyphosate bazı bölgelerde baklada uygulanmış ancak birbirine uymayan farklı sonuçlar alınmıştır. Irnazaguin, diğer bir sistemik herbisid olup, ümit vericidir. Ama çalışmalar hala devam etmektedir. Yeni çıkan orobanş sürgünlerine Kerosene uygulanması "elle yolma" yöntemine oranla daha faydalıdır.

Toprak Fümigantlan; Methyibro mide ve Dazomet gibi fümigantlar etkili kimyasal maddelerdir. Ancak yüksek fiyatları ve toksit etkileri nedeni ile kullanımları sınırlıdır.

Çimlenmeyi teşvik eden maddeler; Bu bileşiklerin ticari amaçla üretilmemesi, bu amaçla kullanılma lanna engel olan en önemli nedendir.

3.3. Fiziksel kontrol;

Solarizasyon;Toprak sterlizasyonu için, polietilen bir örtü ile doğal güneş ışınlarından yararlanılarak uygulanan bir yöntemdir. Polietilen örtü sayesinde, sıcak havanın yardımı ile toprak sıcaklığı yükselir. Bu yöntem orobanş tohumları ile bulaşık bazı toprak zararlılannın sayışım azaltır.

3.4. Biyolojik kontrol;

Böcekler; Doğu Avrupa'da biyolojik mücadelede kullanılan Phytomyza orabanchia Kalt. etkili bulunmuştur. Başarılı bir kontrol için, orobanş çıkışından önce bu böceğin populasyonunun arttırılması şarttır.

Funguslar; Fusarlum spp.ninkullanıldığı bilinmektedir. Ancak bu konuda daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

3.5. Entegre mücadele;

Orobanşa karşı mücadelede solarizasyon ve fümigasyon tarla düzeyinde faydalı metodlardır. Bu yüzden, aşağıda altı çizilen birkaç metod birlikte uygulanmalıdır. Entegre mücadele yöntemleri İCARDA tarafından geliştirilmiştir .Örneğin; Dayanıklı çeşitlerin kullanımı, geç dikim ve gIyphosate uygulama birlikte kullanılabilir. Orobanşın çok yoğun olmadığı durumlarda, "elle yolma" enfeksiyonu azaltan bir diğer yöntemdir.


Bu otla mücadelede bilinen değişik ve pratik yöntemler varsa lütfen bu konu altında paylaşalım. Ben şu ana kadar elle yolarak mücadele ettim ama olacak gibi değil.


Düzenleyen akgb : 01-08-2008 saat 20:10
akgb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 23:53   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-05-2008
Şehir: Kayseri/Niğde
Mesajlar: 38
Birkaç resim;

Eklenen Resimler
  

Düzenleyen akgb : 26-07-2008 saat 23:55 Neden: resim düzenleme
akgb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-08-2008, 20:08   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-05-2008
Şehir: Kayseri/Niğde
Mesajlar: 38
Bu aralar yeni bir yöntem öğrendim. 20 lt suya 3-4 kg Amonyum Sülfat ve 3-4 kg Üre ekleyerek bu otların dibine toprağı ıslatacak kadar döküyorum. Esas bitkiye zarar vermemesi için 3-4 saat sonra suluyorum. Ertesi gün orabanşların rengi atıyor ve kökü yeşil bir hal alarak soluyor. Sonrada tomurcuklu orabanşları elle yolarak topluyorum.

Bu yöntemin toprağa orabanştan daha zararlı olup olmadığı konusunda ise bilgim yok. Bu konuda yani yoğun gübre uygulanmasının zararı konusunda bilgisi olan varsa paylaşmasınızı rica ederim.

akgb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-08-2008, 20:10   #4
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
Sebzelerinize orabanş/orabaj/canavar otu/ bulaşmış. Linkte hakkında bilgi bulacaksınız.

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-08-2008, 23:25   #5
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-05-2008
Şehir: Kayseri/Niğde
Mesajlar: 38
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi s_ibumi Mesajı Göster
Beş yıldır bahçemizde sebze yetiştiriyoruz ancak bu sene önce yerli domateslerimizin ve şimdilerde de bazı biberlerimizin kök kısımlarından resimlerini eklemiş olduğum bitkiler çıkmaya başladı. Komşumuzun söylediğine göre bunlar bitkinin kanseriymiş ama ben hakkında hiçbir şey bilmiyorum, bunları sökmem gerektiğini söyledi. Ben de denemek için domateslerin bir tanesinden söktüm, daha sonra yapraklarında kurumalar başladı. O yüzden diğerlerine hiçbirşey yapmadım. Ne yapmam gerektiği hakkında yardımcı olursanız sevinirim, şimdiden teşekkürler...
Bu bitkiler az miktarda ise elle kökü kalmayacak şekilde sökülerek (hiçbir şekilde çiçeklerin altındaki tomurcuklar dökülmemeli) tarla, bahçe, sera dışında yakılarak imha edilmeli. Şimdiye kadar bu bitkiyle mücadelede öğrendiğim en etkili yöntem.

akgb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2008, 20:52   #6
Ağaç Dostu
 
fahrikucuktas's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-11-2007
Şehir: erzincan
Mesajlar: 192
bilgi

üstelik tohumun üzerinede yapışıyor böylelikle yeni bitkiyede kolayca bulaşmış oluyor.

fahrikucuktas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-02-2009, 02:17   #7
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 31-01-2009
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 4
orabanjın tohumları çok küçüktür ve yıllarca toprakda çimlenmemiş olarak kalabilir,, sizin bitkinin yanında gördüğnüz zamanda zaten ürettiğiniz bitki küçük haldeyken bile onu parazitleyerek onun özsuyu ile yaşamakdadır.

tavsiyem bu bitkiyi görüğünüzde kapsüllerini parçalamadan kopartın ve yakın..

aprait Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2009, 22:24   #8
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
İlaç yoksa mekanik mücadele ile başedilmez. O kadar azimli bir bitki ki devamlı tepelenen yeri bile kazsanız en çok orada oluyor. toprak üstünde henüz gözükmüyor ama toprak altından çok yoğun bir dağılımla çıkıyor bazan bir köke birleşik çok sayıda bulunuyor.

Bunlarla mekanik mücadelede kökü kırılıp toprak altında kalan köklerden yeniden ertesi yıl sürgün verme özelliği varmı? Sadece tohumdan mı çoğalıyor **** yenileniyor.
Name:  100_0072.jpg
Views: 44490
Size:  70.8 KB

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen nariçi : 22-05-2009 saat 00:26 Neden: anlatım düzeltisi
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-05-2009, 00:36   #9
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Toprak yüzeyinden çekilerek koparılan canavar otu daha sonra çatallanarak yeni sürgünler veriyor. Daha çok badem ağaçları altında yaygınlaşıyor. Üzüm asmaları-bağ (tiyek) çevrelerinde de yoğunlaşmaktadır. Yeni dikilen üzüm asma çubukları çevresinde oldukça çok görülmekte. Üzüm bitkilerinin kurumalarında önemli etken olabilir. Amerikan asma çubukları (acıçubuk) aşılama uygulamaları buna önlem olabilir belki. Acı çubukların köklerinden hoşlanmıyor olabilir.
Bu konuda mücadele-pratik bilgisi olanların tecrübelerinden faydalanmak acil durumdur.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-07-2009, 11:08   #10
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-03-2007
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 47
Galeri: 14
Canavar otu (Orobanche spp.)

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kopshtar Mesajı Göster
Her yıl bahçemde bir görünüp sonra kaybolan bu yapraksız çiçeğin ismini bilen var mı acaba?
Çiçek sanılan bu bitkinin ne kadar zararlı olduğunun anlaşılması dileğiyle.

Canavar otu (Orobanche spp.)(Alıntı)
1. Tanımı ve yaşayışı
Boyları 10 ile 70 cm arasında türlere göre değişen Canavar otları yaprak ve gövdelerinde yeşil renk (klorofil) bulunmayan, çiçekli ve tohumlu tam parazit bitkiler-dir.Gövdesi morumtırak pembe-san renklidir. Çiçekleri donuk mavi, beyazımsı ve sarı, türlere göre değişik renkli olur. Çiçek durumu terminal spikal'dir. Kaliks ve korolla tüp şeklinde, stamenler 4 adet olup korollaya bitişiktir. Ovaryumu tek hücreli olup meyve, parçalanabilen kapsül şeklindedir. Ülkemizde otuz iki türlü bulunmakta ve bunlardan birkaçı kültür bitkilerimizde önemli kayıplara neden olmaktadır. Ayçiçeğinde görülen türün Orobanche cernua Loefl., tütün ve domateste görülen türün ise O.ramosa L. olduğu saptanmıştır.
Canavar otlan konukçu bitkinin- köklerine yapışarak önce şişkin bir yumru meydana getirirler sonra bitkiden uzakta toprak yüzüne çıktıklarından ve çiçekli olduklarından parazit bitki sanılmazlar. Çoğalmaları tohum ile olup bir bitki 20-30 bin tohum verir, tütününkine benzeyen bu tohumlar, konukçu bitkiye rastlayana kadar toprakta çok uzun yıllar canlı kalabilirler. Çimlenmeleri için sıcaklığın 20-25 °C olması ve konukçu bitki kökü ile temasta veya 3-4 mm yakın olmaları gerekir.
2. Zarar şekli ve ekonomik önemi
Canavar otu, arız olduğu bitkinin kökünden özsuyu emerek onu öldürür veya zayıflatarak verimini azaltır. Mücadele imkanlarının yetersizliği ve verdiği tohum miktarının çok fazla oluşu yayılışını artırmaktadır. Bu bakımdan zararlının ekonomi önemi çok büyüktür. Zarar, bazı bitkilerde yoğunluğa bağlı olarak %IOO' e varan boyutlara ulaşabilir.
3. Zararlı olduğu bitkiler
Canavar otu birçok çiçekli kültür bitkisinin parazitidir. Ayçiçeği, tütün, domates, bezelye, fasulye, patlıcan, bakla, havuç, şeker pancarı, keten, kenevir, korunga, tirfil, yer fıstığı ve şerbetçi otu gibi bitkiler ile Cucurbitaceae familyasına bağlı bitkilerde zararlı olmaktadır.
4. Mücadelesi
a. Kültürel Önlemler
Temiz tohum kullanmak, konukçusu olan yabancı otlarla mücadele etmek, münavebe yapmak, canavar otunu tohum vermeden önce konukçusu ile birlikte imha etmek, bol çiftlik gübresi vererek (özellikle tütünde) ürünün gelişmesini teşvik etmektir. Ayçiçeğinde canavar otu ile mücadelede dayanıklı ayçiçeği tohumluğu kullanılmasına dikkat edilmelidir.
b. Kimyasal Mücadele
Canavar otunun pratikte ilaçlı mücadelesi bulunmamaktadır.
Canavar otunun pratikte ilaçlı mücadelesi konusunda bilgisi olan varsa, bilgisini paylaşırsa memnun olurum.

ferba266 beğendi.
ismetkenar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-11-2009, 17:16   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Bu otu bahçede ilk gördüğümde endemik bir orkide sanmıştım gerçekten çok güzel bir görüntüsü var.

Neyin nesidir diye araştırırken canavar otu olduğunu öğrendim.Tam bir ikilem

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-11-2009, 14:40   #12
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Zimojenik toprak!

Aşırı Zimojenik (İngilizcesi: Zymogenic) toprakta (fermentasyona neden olan toprak) yaşayıp yaşamayacağını merak ediyorum. Biraz izah edeyim: Önce normal bitkilerin yetişebileceği oranlarda, Bukaşi ve EM ile topraktan hızlı bir şekilde çıkarak filizlenmesi, canlanması sağlanır. Sonra yaklaşık 10 cm boya gelince, üzerine bu defa bir hayli konsantre (1/10 ila 1/20 arasında suyla seyreltilmiş) EMA spreylenir ve toprağa (1000 kg/dekar Bukaşi atılır) ve tarla sürülür! Tarla sürüldükten sonra üzeri malçla veya bir naylonla da kapatılabilir! Bu işlemden yaklaşık 6 ay sonra ekim yapılabilir. (Bu sadece bu canavar otuyla mücadele için benim düşüncemdir!) Denemek isteyen olursa, yardımcı olurum. Fermentasyon toprağının canavar otunu yok edebileceğini ve gübreye dönüştürebileceğini düşünüyorum. Amaç burada, otu ve köklerini tamamen fermantasyon yoluyla gübre haline getirmektir. Saygılar. Bu arada tüm yabancı bitki tohumlarından da kurtulmuş olursunuz. Arkadaşların yorumlarını bekliyorum.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-12-2009, 00:08   #13
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-10-2009
Şehir: muğla
Mesajlar: 47
Canavar otu adına hiç benzemeyen, ama dışı seni, içi beni yakan bi asalak..

citrus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 13:11   #14
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 17-10-2009
Şehir: konya
Mesajlar: 33
Canavar otundan benim bahçede sadece 10 metrekarelik bir bölgede var. Ne zaman buraya domates ve patlıcan fidelesem bu ot ortaya çıkıyor. Ben de elle yolarak mücadele ettim. Patlıcan ve domates harici sebzeler ektiğimde hiç ortaya çıkmıyorlar. Ben de bu bölgeye başka sebzeler ekmeye başladım. Bakalım ne olcak. Bir-iki yıl sonra tekrar domates ekerek son durumuna bakacağım.


Düzenleyen hatıpüzümü : 13-12-2009 saat 13:12 Neden: imla
hatıpüzümü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 17:19   #15
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 57
Ayçekirdeğini çok sever.

Kumpinarı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 22:55   #16
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 27-10-2009
Şehir: denizli
Mesajlar: 24
canavar otu

Bizim burada tütün, domates ve ayçiçeği gibi kazık köklü bitkilerde çıkıyor. Diğerlerinde hiç görmedim ama özellikle domates ve tütünde neredeyse bütün tarlayı hacamat edebiliyor. Köklere yapışıp oradan besleniyor(resmen asalak). O yüzden çapayla kökü kazınamıyor. Gerçekten bela bi parazit.

mahirgs Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2010, 16:47   #17
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,604
Galeri: 15
Tarımda 'Canavar Otu' alarmı



Mercimek, bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği gibi ürünlerin bulunduğu alanların canavar otu zararlısı nedeniyle tehlike altında bulunduğu bildirildi.

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Üremiş, yaptığı açıklamada, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğun olarak bulunan canavar otunun ürünlerde verim kaybına yol açtığını söyledi.

Canavar otuyla mücadele etmek amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın koordinesinde, 11 üniversite ve 6 araştırma enstitüsü ile ortaklaşa hazırlanan “Ülkesel Canavar Otu” projesinin TÜBİTAK tarafından kabul gördüğünü ifade eden Üremiş, çalışma kapsamında bu yılın sonuna kadar 90 bin lira ödenekle zararlının bulunduğu alanlarda inceleme yapacaklarını belirtti.

Çalışma kapsamında, zararlı üzerindeki böcek ya da hastalık etmenlerinin saptanacağını, hangi ürünlere ne derece zarar verdiğinin ve yayılma şeklinin tespit edileceğini ifade eden Üremiş, bu kapsamda Hatay'da bulunan tarım arazilerinden örnekler aldıklarını ve inceleme yaptıklarını söyledi.

İnceleme sonucunda, bu zararlının daha çok bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği ve maydanoz gibi ürünlerin bulunduğu tarım arazilerinde yoğun olarak görüldüğünü tespit ettiklerini vurgulayan Üremiş, şöyle devam etti:

“İklim koşullarının elverişli olması ve verimli arazilerimiz nedeniyle ilimizde tütünden buğdaya, sebzeden zeytine çok çeşitli ürünlerin ekimi yapılıyor. Ancak verimli arazilerimiz, gün geçtikçe daha fazla üreyen ve hemen hemen her arazide az da olsa karşılaştığımız canavar otu tehlikesi altında bulunuyor. Hatay'da farklı alanlardaki tarım arazilerimizde yaptığımız incelemede, yüz binlerce tohum üreten, uzun yıllar canlılığını yitirmeden toprakta kalabilen canavar otu zararlısıyla karşılaştık. İncelememizde, özellikle seracılığın ve maydanoz yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Samandağ ve tütün ekiminin yapıldığı Yayladağı ilçelerinde bu zararlının yoğun olarak bulunduğunu tespit ettik.”

Canavar otunun ürünlerde yaklaşık yüzde 20'ye varan verim kayıplarına neden olduğunu ifade eden Üremiş, bu zararlıyla mücadele için çiftçilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

ÜRÜN DESENİ DEĞİŞİKLİĞİ ŞART

Üremiş, zararlıya karşı ilaçla mücadelenin yetersiz kaldığını, bu nedenle daha etkili önlemlerin alınması gerektiğini belirterek, “ Çalışma kapsamında, arazilerimizin yüzde 60'ında bulunan otun, yayılması önlemeye çalışıyoruz” dedi. Üremiş, şunları kaydetti:

“Tarlalarımızı canavar otundan temizlemek için öncelikle ürün desenlerini her yıl değiştirmemiz gerekiyor. Aynı arazide sürekli patates, tütün, maydanoz ekimi gerçekleştirmek bu zararlının daha fazla artmasına ve tohum bırakmasına neden oluyor. Bu da temiz olan tarlaların da bu zararlıyla maruz kalmasına yol açıyor. Bu nedenle çiftçilerin öncelikle her yıl tarlasına farklı ürünlerin ekimini yapıp zararlıyla mücadele etmesi gerekiyor.”

Üremiş, çiftçilerin, ürünlerinde verim kaybının önüne geçmek için canavar otu konusunda çok dikkatli davranması, arazilerin sürekli kontrol yapması ve ziraat mühendisleriyle ortaklaşa çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.


Alıntı

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2010, 03:09   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-03-2006
Mesajlar: 179
Geçen sene Çeşmealtın'da arkadaşım bahçesinde baklaların yanında görüp aa ne kadar güzel çiçekler bunlar, soğanlı mı, siz mi diktiniz, orkide mi bunlar diye sayısız soru sorduktan sonra arkadaşımın anneannesi onlar "canavar" dedi. Benimle dalga geçtiklerini düşünüp güldüm ancak baklaların ve çabuk büyüyen sebzelere musallat olduğunu ve filiz vermeye başladığı an tek tek söküp sobada yaktığını söylemişti.
Sonuç:
Dayanamayıp köküne zarar vermeyeyim tam çıksın diye tam 10 dakika uğraştık ve 2-3 kök çıkardık. Onları alıp eve getirdim tam çiçek açmaya başladıklarında birini pet şişeye diğer ikisini torbaya koydum. 2 hafta boyunca o nem ile yaşayıp çiçek açtılar. 3. haftanın sonunda küflenip çürüdüler ancak tohumları yayılmasın diye trbayı ve pet şişeyi açmadan imha ettim. Yakarken üzüldüğümü itiraf etmeliyim, çiçekleri o kadar güzeldi ki

İzmirli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2010, 08:35   #19
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Son yıllarda hiç acımadığım tek canlı canavarotu.
Hele bir bahçenize bir gelsin!
Geçen gün bir baktım odada ki saksıda çıkmıştı. Bu otun kökü asalak olduğu bitkinin kök damarlarına yapışıyor. Sökme durumunda o birkinin damarları kapuyor ama bir birini bırakmıyorlar.
El ile yolma sökme mücadelesi kök damarları ile birlikte çıkarmadıkça faydasız oluyor. Kök toprakta kalınca daha gür, bir iken bir çok canavar çıkıyor.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-02-2010, 20:50   #20
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bahçede az sayıda çıktığında mücadelede kullanabileceğiniz bir basit yöntem var. Bir pet şişenin ağzını kesin ve orabanşın üzerine kapatın. Hatta hafifçe toprağa sokun ve bırakın. Burada köküne kadar kuruyup ölecektir. Gazania bu bitkinin konukçusu, onunla birlikte bahçelerinize taşıyabilirsiniz, dikkatli olun.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-03-2010, 13:52   #21
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Canavarotu daha çok odunsu bitkilerin damarlarına yapışıyor. Badem ve üzüm asma köklerini tercih ediyor. Damat koptuğu halde kökten ayrılmıyor.

Canavar otunu topladığımda kökleri havayla temas edince kırmızı bir renk alıyor. Demek ki bitkilerde ki veya topraktaki demiri emiyor.

Köklerini toplamazsanız daha fazla sürgünle çıkmaya tahrik ediliyor. Ancak Köklerini toplarken küçük damarları dökülüyor! Bu damarlardan yeni canavar otu filizleri çıkıyor mu? Bilmiyorum, bu konu uzmanlarca araştırılsa iyi olur.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-04-2010, 09:59   #22
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Canavar otu mücadelesi mekanik olarak devam ediyor, Üzüm bağı ve badem ağaçları çevresi oldukça yoğun. Toprak üstünde bir tane gözüküyorsa kazınca altından sayısız çıkacak aday gözüküyor. Bunun mücadele yöntemi, herhalde derin birkaç defa sürmekten geçiyor!

Üzüm bağlarının kuruması da bu ot nedeniyle olsa gerek! Bu otlar acı çubuk olarak bilinen amerikan asma çubuğu köklerini sevmiyor herhalde.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-04-2010, 14:57   #23
Ağaçsever
 
Yusuf AYCAN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-02-2009
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 51
çanakkale ezine arasında meşhur batak ovasında bu canavar otundan bol miktarda var. özellikle domates tarlalarında çok çıkar. yöresel adı "YUMURCAK" olarak anılıyor. bu bitkiye karşı insanlar kısmen bilirçli. mücadele için ise 2-3 gün sürekli olarak sulamak, dibini kurutmadan hep sulamak. sonunda bitkinin yumrulu patetes kökü pelteleşerek çürüyor, üst kısmıda kuruyor. sonrada kuruyan kısım dikkatlice sökülerek tarladan uzaklaştırılıyor. yinede çözüm olmuyoar her yıl terkrar tekrar çıkıyor. çiftçinin korkulu rüyası. mücadele için etkili bir yöntem bilen varsa lütfen burada belirtsin.

Yusuf AYCAN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-04-2010, 18:18   #24
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Sayın yusufaycan17, sizin tanımlamanıza göre o başka bir ot. Canavar otunda kök patatesi yok. enfazla üç-dört cm lik saçak biraz da kıvırcık kökleri var. Bu saçak kökler bahçede ki diğer bitkilerin özellikle odunsu bitkilerin damarlarına yapışarak asalak olarak yaşıyor. Bunun biraz açık sarıya yakın rengi de bostan kurutan olarak sebze bahçelerinde daha çok görülüyor.

Bu canavar otuna sus olumsuz etki yapmıyor. aksine yağmur değmeyen erken kurumuş topraklarda köklerinin çürüyüp (siyahlaşmış)kuruduğunu gördüm.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2010, 15:22   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Bizim küçük hobi bahçesinde de geçen sene domatesleri dibinde sümbüle benzer çiçekler çıkmıştı. Malesef zararlı olduğunu geç fark ettim. Tohumlar dökülmüştür. Hakkında okuduklarım sonucu domates dikili tarafa kabak-fasulye diktim bu sene. Ama yağmur yağdıkça suladıkça çeşitli yerlerden derinlerden sarmaşık gibi bir ot çıkıyor. Yalnız koyu yeşil yaprakları var. Canavar otu olmasından şüpheleniyordum ama yeşil yaprakları olması sebebiyle emin olamıyorum. Bu asalak bitki fotosentez yapabiliyor mu?

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2010, 20:02   #26
Ağaç Dostu
 
Sevgi Durul's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2009
Şehir: Manisa Eskişehir
Mesajlar: 8,526
Galeri: 765
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi İzmirli Mesajı Göster
Geçen sene Çeşmealtın'da arkadaşım bahçesinde baklaların yanında görüp aa ne kadar güzel çiçekler bunlar, soğanlı mı, siz mi diktiniz, orkide mi bunlar diye sayısız soru sorduktan sonra arkadaşımın anneannesi onlar "canavar" dedi. Benimle dalga geçtiklerini düşünüp güldüm ancak baklaların ve çabuk büyüyen sebzelere musallat olduğunu ve filiz vermeye başladığı an tek tek söküp sobada yaktığını söylemişti.
Sonuç:
Dayanamayıp köküne zarar vermeyeyim tam çıksın diye tam 10 dakika uğraştık ve 2-3 kök çıkardık. Onları alıp eve getirdim tam çiçek açmaya başladıklarında birini pet şişeye diğer ikisini torbaya koydum. 2 hafta boyunca o nem ile yaşayıp çiçek açtılar. 3. haftanın sonunda küflenip çürüdüler ancak tohumları yayılmasın diye trbayı ve pet şişeyi açmadan imha ettim. Yakarken üzüldüğümü itiraf etmeliyim, çiçekleri o kadar güzeldi ki
Ben de bahçede güzel çiçekli bir bitki görünce sevinmiştim. Nereden bilecektim ki, bu canavar otu imiş. Bahçede 4-5 yerde gördüm. Benim merak ettiğim kiraz, ceviz, zeytin ağaçlarına da zarar verir mi? Bilgisi ve deneyimi olan arkadaşlardan bilgi paylaşımı bekliyorum.

Sevgi Durul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-07-2010, 10:10   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Orobanşlar görünmeye başladı. 2 tane söktüm şimdiye kadar. Mine Hanımın söylediği pet şişe kapatma yöntemi çok güzel, yanımda şişe olsaydı öyle yapacaktım. Biri geçen sene kiraz domates diktiğim yerde kendiliğinden çıkan domatesin kökünde, diğeri bahçenin diğer ucunda geçen sene ekilmeyen tarafta en hızlı büyüyen patlıcanın kökünde çıktı. Bir anda beliriveriyor, çiçek açmadan yakalamak için dikkatli olmak lazım.

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 01:20   #28
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,989
Farklı yöntemler

Bizim buralarda hiç görmedim ama pek çok bölgede ciddi ve önlenmesi zor bir asalak. Oldukça farklı ve nisbeten kolay uygulanır ve ucuz bir yöntem konusunda rastladıklarımı aktarayım.

Alıntı:
In spite of the well-known phytotoxic properties of olive
mill wastes, their agricultural utilization as weed suppressors
has been rarely investigated. In general, the few laboratory or
field experiments that estimate this prospective utilization
have found positive results. For example, in a greenhouse
experiment, Ghosheh et al. (1999) observed a complete
inhibition of Orobanche spp. in bean, pea and tomato crops
when olive husk was mixed with soil in potting media. In a
field trial, Boz et al. (2003) studied the herbicidal effect of solid
and liquid OMW against common weeds in wheat and maize
crops, finding a high inhibition on the germination of Portulaca
oleracea species.
Bu bir Science Direct makalesi

Çok özetle, zeytinyağı sıkılması sonunda kalan zeytin kabuğu ve diğer posanın toprağa karıştırılmasıyla canavar otu tohumlarının çimlenmesi önleniyormuş. Dökümanın tamamında zeytinyağı katı atıklarının muhtelif kompost işlemleri sonucu belli oranlarda kullanılmasıyla başka yabani otlar, nematod gibi zararlıların da baskılandığı anlatılıyor.

"The report by Ghosheh et al. (1999) that amendment of soil with olive jift greatly reduces either germination or attachment by Orobanche to known host plants may have a similar cause. Alternatively, it may be due to specific inhibitory chemicals in the jift or to indirect effects via changes to the soil microflora, as has been observed in cases of pathogen control by soil amendment."

Başka bir makalede
de yine Ghosheh'in 1999'da yaptığı bir araştırmada zeytin posasının (ya da karasu tortusunun - hangisi olduğundan emin değilim) indirek bir etki ile toprak mikroflorasını değiştirmek suretiyle canavar otunu engellediği bildiriliyor.

Denemesi kolay ve etkisi kolay gözlemlenir bir yöntem.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2010, 17:40   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Aşağıdaki linkte Canavar Otu (Orobanche) otunun domates ve bakla için Fusarium oxysporum'un bioherbisit olarak kullanılabileceğini söylüyor. Denemlerde domates ve baklada başarılı olmuşlar. Bakla ve domates yetiştiriciliğinde etkili bir şekilde kullanılabilirmiş. Ancak Fusarium oxysporum diğer bitkilerin köklerine de zarar verebilirmiş. Bundan dolayı sadece domates ve baklada kullanılması öneriliyor.

Granular formulation of Fusarium oxysporum for biological control of faba bean and tomato Orobanche

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2010, 21:19   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Ortadoğulular bu işte fena gözükmüyorlar. Önceki araştırma Mısır'da yapılmıştı. Bu ise Ürdün'de yapılmış. Fusarium genus (fusaryum cinsleri), Cephalosporium sp., Cylindrocladium sp. and Epicoccum sp. cinsi mantarlar, Pseudomonas isolates (Pseudomonas izolotları) canavar otunun gelişimi üzerinde %80 üzerinde etkili olmuşlar.

Not: Laboratuarlarının çok gelişmemiş olmasından dolayı için etkili Pseudomonas şuşlarının hangisi olduğunu tam tespit edememişler.

Isolation and Evaluation of Indigenous Fungal and Bacterial Isolates as Potential Bioagents Against Broomrape (Orobanche cernua) in Jordan

Hastalıklı (solmuş, gövdesi yumuşamış) Canavar otundan alınan örnekler, bence sulandırılmış melas içine yatırılarak fermente edildikten sonra bir kaç canavar otu bitkisi üzerinde denenebilir. Resimdeki gibi bitki kökünden toplanan örnekleri melasa yatırmak gerekiyor. (Bu konuda bugün Mikrobiyoloji ve Toprak konusunda B. thuringiensis'in izole edilmesi ve çoğaltılması ile ilgili ayrıntılı bir alıntı ekledim. Yukarıdaki makalede de aynı yöntemle entomopatojen fungus ve bakteriler izole edilip üretiliyor.)

Name:  canavar_otu.jpg
Views: 52333
Size:  35.8 KB


Düzenleyen acemi_caylak : 27-08-2010 saat 10:29
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
orobanchaceae

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:15.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024